Aile içi şiddet sadece yetişkinleri değil, çocukları da derinden yaralıyor!

Abone ol

google news logo
Giriş29 Eylül 2025

Aile içi şiddetin çocukların psikolojisini etkilediğini belirten uzmanlar, şiddete tanık olan ya da bizzat yaşayan çocukların kaygı, uyku bozukluğu, iştah kaybı ve davranış problemleri geliştirebileceğini söylüyor.

Fiziksel, duygusal ve psikolojik şiddetin tümünün çocuklar üzerinde benzer etkilere neden olduğunu vurgulayan Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Melek Gözde Luş, “Aile, temel güven duygusunun oluştuğu ilk birimdir ve çok önemli bir yapıdır. Aile bireylerinin uyguladığı şiddetin türü ne olursa olsun bireyi ruhsal ve bedensel olarak olumsuz yönde etkiler.” dedi. Küçük yaşta şiddete maruz kalanların ileride öfke patlamaları ve saldırganlık gösterebileceklerine dikkat çeken Luş, ebeveynlerin öfkeli anlarda iletişimi durdurup çocuğun güvenini korumaya öncelik vermesi gerektiğinin altını çizdi.

Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Melek Gözde Luş, 2 Ekim Dünya Şiddete Hayır Günü kapsamında özellikle çocuklara yönelik ebeveyn şiddetinin çocuklar üzerindeki etkilerini ele aldı. 

Şiddet gören çocuk, şiddet kullanabilir!

Aile içi şiddete maruz kalan çocukların kaygı belirtileri göstermeye çok açık olduklarını aktaran Dr. Öğr. Üyesi Melek Gözde Luş, “Yeni korkuların eklenmesi, okul başarısında düşüş uyku ve iştah problemleri görülebilir.” dedi.

En sık uyku kalitesinde ve düzeninde bozulma ile gece kabusları ortaya çıktığını ifade eden Luş, “İştahsızlık ve kilo kaybı olabilir, davranış değişiklikleri görülebilir. Şiddet gören çocuklar, kendileri de şiddet kullanabilirler.” şeklinde konuştu.

Her şiddet türü çocuk için aynı!

Fiziksel, duygusal veya psikolojik şiddetin çocuklar üzerinde aynı etkiye sahip olduğuna vurgu yapan Dr. Öğr. Üyesi Melek Gözde Luş, şunları söyledi:

“Aile, temel güven duygusunun oluştuğu ilk birimdir ve çok önemli bir yapıdır. Aile bireylerinin uyguladığı şiddetin türü ne olursa olsun bireyi ruhsal ve bedensel olarak olumsuz yönde etkiler. Bakım veren kişiye bağımlılık, aşırı ağlama, öfke ve saldırganlık, zayıf iletişim becerileri; diğer çekingen davranışlar, aşırı agresif davranış veya içe dönme davranışları gözlenebilir. Küçük çocuklarda gecikmiş tuvalet alışkanlığı, işitmede ve görmede zorluklar gibi fiziksel belirtiler de olabilir. Ya da konuşmada gecikme olabilir.”

İlişkiyi iyileştirmek ebeveynlerin sorumluluğu!

Birçok çocuğun kendi evlerinde ebeveynleri arasında yaşanan aile içi şiddete tanık olduklarını dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Melek Gözde Luş, “Ailede kadınlara yönelik şiddet varsa aynı zamanda çocuklara yönelik şiddet de vardır diyebiliriz.” dedi.

Ebeveynlerin öfkeli iken çocuklarıyla iletişim kuramaya çalışmaktan, emir vermekten kaçınmaları gerektiğini altını çizen Luş, sözlerini şöyle tamamladı:

“Çocuğu suçlamaktan kaçınarak, onun güven duygusunu yıkmadan iletişim kurmaya çalışmaları gerekir. Çocuğun temas kurmasını beklemeden çocukla temas kurma, ilişki kurmak için çocuğun özür dilemeye zorlanmaması gibi noktalara dikkat edilmeli. Öfke kontrolünü sağlama, aşırı övme ve aşırı yermeden kaçınmak, yani ilişkiyi iyileştirmek ebeveynlerin sorumluluğudur.”