Cinsel Şiddet ve Toplumsal Algı Araştırması’ndan Çarpıcı Sonuç
Her 3 kişiden 1’i taciz ve tecavüze uğrayan birini görsem “müdahale etmem” dedi
Çocuklara ve kadınlara yönelik artan cinsel saldırılara ilişkin Üsküdar Üniversitesi Sosyoloji Bölümü tarafından yapılan bir çalışma, kadın ve erkeklerin cinsel suçlara bakışını ortaya koydu. Bin 144 kişinin katıldığı araştırmada, taciz ve tecavüze uğrayan birini gördükleri halde müdahale etmeyip, polisi arayacaklarını söyleyenlerin oranı % 34 oldu. Kadının fiziksel temasını erkeklerin % 35’i taciz olarak nitelemezken, araştırmaya katılanların yarıya yakını toplumda tacizci olarak anılmanın tacize uğramaktan çok daha ağır bir baskı olduğu görüşünde.
Üsküdar Üniversitesi, cinsel saldırılara ilişkin toplumun algısını ölçmek amacıyla ‘Cinsel Şiddet ve Toplumsal Algı’ araştırması yaptı. İnternet üzerinden bin 144 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen çalışmaya 17-51 yaşları arasında 622 erkek, 424 kadın katıldı. Araştırmada birbirinden çarpıcı sonuçlar ortaya çıktı.
Araştırmadaki “Çevrenizde tacize ya da tecavüze uğrayan birini görseniz müdahale eder misiniz?” sorusuna katılımcıların %61.4 oranı ile müdahale edeceklerini belirtirken; katılımcıların %34’ü polisi arayacaklarını söyledi. Kadınların %51.1’i erkeklerin %22.6’sı “polisi ararım” yanıtını verdi. Aynı soruya kadınların %45.7’si, erkeklerin %74.11’i “Müdahale ederim” dedi.
“Gece 3’te tek başına yürüyen bir kadın hakkındaki düşünceleriniz” sorusuna ise katılımcıların %71.5’i, “Herkes istediği saatte dışarı çıkabilmeli” yanıtını verirken, .1’sı “Bir kadının o saatte tek başına dışarıda olmasını uygun bulmuyorum” şeklinde oldu. Bu soruya kadınların %79.9’u, erkeklerin ise %67.3’ü “Herkes istediği saatte dışarı çıkabilmeli’’ yanıtını verdi. “Bir kadının o saatte tek başına dışarıda olmasını uygun bulmuyorum” diyen kadınların oranı .7, erkeklerin .3 oldu.
“Bir kadının bir erkeğe fiziksel temasta bulunması taciz midir? ” sorusuna katılımcıların geneli %50.7’i “Evet, tacizdir”, %37.2 ile “Hayır, taciz değildir” dedi. Kadınlar, erkeklerden daha yüksek bir oranda bu durumu taciz olarak niteledi. Taciz olarak kabul edenlerin %55.1’i kadın olurken, erkeklerin ise %46.7’si “Evet, tacizdir” dedi. Aynı soruya kadınların %24.7’si erkeklerin ise %35.2’si “Hayır, taciz değildir” düşüncesinde olduklarını belirtti.
Kadınlar toplu taşıma araçlarında tacize uğramaktan endişe duyuyor
Yalnızca kadın katılımcılara yöneltilen “Toplu taşıma araçlarında tacize uğrama endişeniz var mı?” sorusuna %92.2 oranında “Evet, taşıyorum” cevabı verildi. Yalnızca erkek katılımcılara sorulan “Hayatınızda bulunan kadınlar için toplu taşımada tacize uğrayabilir endişeniz var mı?” sorusuna ise “Evet, endişe taşıyorum” cevabı verenlerin oranı %86 oldu.
“Bir kadın mı vücut hatlarını belli etmeyen kıyafetler giymeli yoksa bir erkek mi kontrolünü kaybetmemeli?” sorusuna ise katılımcıların %52.8’i ‘”Erkeğin kontrolünü kaybetmemesi gerekli’ cevabını verdi. “Kadının da erkeğin de dikkat etmesi gerek” diyenlerin oranı ise %40.6 oldu. Kadınların %60.6’sı erkeklerin ise %47.7’si “Erkek kontrolünü kaybetmemeli” dedi.
Araştırmada katılımcılara “Kalabalık bir ortamda birden çığlıklar duyduğunuzu ve dönüp baktığınızda birbirlerini tacizci olarak suçlayan bir kadın ve bir erkek gördüğünüzü düşünün. Bu sahne karşısında ne düşünürsünüz?” sorusu yöneltildi. Bu soruya katılımcıların %74.8’i “Erkeğin tacizci olabileceği yönünde” yanıtını verdi. Katılımcıların ’u diğer seçenekleri işaretleyerek açıklamalarında olayı irdeleyeceklerini, yargısız infazda bulunmayacaklarını belirtti. Bu soruya kadınların %84.6’sı erkeklerin %70.5’i “Kadın tacize uğramış, erkek tacizcidir diye düşünürüm” dedi.
Kadınlar tecavüze uğramanın, erkekler tecavüzcü olarak bilinmenin ağır bir baskı olduğunu düşünüyor
“Sizce toplumda tacize/tecavüze uğramış birey olarak bilinmek mi yoksa tacizci/tecavüzcü birey olarak bilinmek mi daha ağır bir baskıdır?” sorusuna ise katılımcıların %46.5’i “Tecavüzcü/tacizci olarak bilinmek daha ağır bir baskıdır” şeklinde yanıt verdi. Bu yönde görüş verenlerin yüzde %54’ü erkekler oldu. “Tecavüze/tacize uğramış olmanın daha ağır bir baskı olduğu’ yönünde fikir beyan eden katılımcıların oranı %44.8 olurken, bu yönde yanıt verenler içinde kadınların oranı %56.2 oldu.
“Taciz/tecavüz olaylarının doğu ülkelerinde mi yoksa batı ülkelerinde mi daha yaygın olduğunu düşünüyorsunuz?” sorusunda ise genel kanı %54.2 ile “Bu hususta doğu-batı ayrımı olmadığını düşüyorum” şeklinde belirlendi. Kadın katılımcıların %62.2’si, erkek katılımcıların %49.3’ü “Bu konuda doğu-batı ayrımı olmadığını düşünüyorum” cevabını verdi. Kadınların %22.4’ü erkeklerin ise %31.8’i aynı soru için “Doğu ülkelerinde daha yaygın olduğunu düşünürüm” dedi.
“Ülkemizde taciz/tecavüz suçlarına uygulanan cezai işlemleri yeterli buluyor musunuz?” sorusuna katılımcıların geneli %78.1 oranında “Kesinlikle yeterli bulmuyorum” cevabını verdi. İkinci en yüksek oran ise ,4 ile “İstikrarlı bir yeterlilik görmüyorum” yanıtı oldu. Kadın katılımcıların %87,9’u erkeklerin %73,1’i “Kesinlikle yeterli bulmuyorum” yanıtını verirken, aynı soruya kadınların %8.4’ü erkeklerin .8’i “İstikrarlı bir yeterlilik görmüyorum” yanıtını verdi.
“Okullarda tacize karşı eğitim verilmeli”
Araştırmayı yürüten Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Abulfez Süleymanov, çıkan sonuçlarla ilgili değerlendirmesinde, “Araştırma bulguları değerlendirildiğinde toplum algısının yaşanmış olaylarla etkileşim içerisinde olduğu, bireylerin genel olarak bu hususta kaygılı olduklarını ve bu bağlamda caydırıcı yaptırım gücü olan uygulamalar talep ettikleri sonucu ortaya çıkıyor. Tacizin cinsiyeti olmadığına dair çıkan sonuca istinaden, özellikle okullarda erkek ve kız öğrencilerin taciz konusunda eğitim almaları sağlanabilir. Böylece karşı cinsi empatiyle anlayıp tacizle ilgili olarak yanlış kabullenme ve algılamalar her iki cins için de sorun olmaktan çıkabilecektir. Anketin açık uçlu sorularına kişilerin yaptıkları yorumlardan toplumda bu tarz konulara daha çok dikkat çekilmesinin bir ihtiyaç olduğu bulgusu ortaya çıkmıştır” ifadelerini kullandı.
- En son haberler
- Prof. Dr. Tarhan: “Dünyayı bağımlılık pandemisi bekliyor!”23 Ekim 2024
- “Nörobilim Mutluluğun Yeni Bilimi” kitabı raflarda yerini aldı22 Ekim 2024
- Yazar Tarhan’ın şimdi de ‘Kadın Psikolojisi’ kitabı Endonezya’da en çok satanlarda…22 Ekim 2024
- “Mana-i Harfi ile Zihin İnşası ve Anlam Arayışı” başlıklı seminer düzenlendi22 Ekim 2024
- “Fikirler çarpışsın, zihinler kazansın” mottosuyla yarıştılar…22 Ekim 2024
- 3 yaşından sonra hala çoğu sesi yanlış çıkarıyorsa dikkat!22 Ekim 2024
- Üsküdarlı bilim insanlarının Toronto’da ‘Yapay zekâ ve psikiyatrik hastalıklarda kullanımı’ sunumu ilgi çekti22 Ekim 2024
- Üsküdar Üniversitesi, yeni akademik yıla “Merhaba” dedi21 Ekim 2024
- Prof. Dr. Sevil Atasoy: "Transit ülkeydik ama artık kullanıcısıyız!"21 Ekim 2024
- Üsküdar'da yeni akademik yıl heyecanı21 Ekim 2024