Distimi depresyonu nasıl anlaşılır?
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Ömer Bayar, ‘distimi’ olarak adlandırılan geçmeyen depresyon rahatsızlığı ile ilgili önemli bilgiler ve tavsiyeler paylaştı.
Depresyonun genellikle 6 aya kadar geçmesinin beklendiğini belirten uzmanlar, “geçmeyen depresyon” diye de adlandırılan ‘distimi’nin normal depresyon kadar ağır belirtileri olmasa da hayat kalitesini bozduğunu ifade ediyor. Birçok nedenle ortaya çıkan distiminin isteksizlik, iştah kaybı, uyku bozuklukları, cinselliğe yönelik ilgide azalma gibi belirtiler gösterdiğini kaydeden uzmanlar, distiminin etkilerinin en az 2 yıl sürdüğüne dikkat çekiyor. Uzmanlar, tedavi sürecinin aylar ve hatta yıllar boyu sürebileceğinin de altını çiziyor.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Ömer Bayar, ‘distimi’ olarak adlandırılan geçmeyen depresyon rahatsızlığı ile ilgili önemli bilgiler ve tavsiyeler paylaştı.
Tanı için en az 1-2 hafta gerekiyor
Depresyonun toplum içerisinde oldukça tanınan bir rahatsızlık haline geldiğini vurgulayan Uzman Klinik Psikolog Ömer Bayar, “Depresyon belirtileri de hemen hemen herkes tarafından biliniyor. Genelde uzmanlar depresyonun 6 aya kadar geçmesini bekler. Bir tanı koyabilmek için en az 1-2 haftalık bir süreç gerekebiliyor. Klasik majör depresif bozuklukta gördüğümüz iştah kaybı, enerjide düşüş, isteksizlik, motivasyon kaybı, hayata dair olan ilgide ve faaliyetlere olan istekte azalma, uyku problemleri, kilo kayıpları gibi belirtiler görülüyor.” dedi.
Şiddeti arttıkça bireyde regresyon oluşuyor
Depresyonun şiddeti arttıkça kişide regresyon halinin yani elini ayağını işten güçten çekme durumunun oluştuğunu belirten Bayar, “Bu durum hayattan kopma evresine kadar gelebiliyor ve sonunda bir çıkış yolu bulamama, intihara sürüklenme gibi durumlara kadar ulaşabiliyor. Bu da depresyonun ciddiyetini ve şiddetini gösteriyor. Elbette herkes depresyonu aynı şiddette ve ölçüde yaşamıyor. Depresyon kişiden kişiye göre farklılık gösteriyor.” ifadelerini kullandı.
Distimi en az 2 yıl sürüyor
Geçmeyen depresyon diye de adlandırılan ‘distimi’nin bir depresyon türü olduğunu söyleyen Uzman Klinik Psikolog Ömer Bayar, “Distimi bir yanıyla sızı depresyon gibidir. Kişide normal depresyon kadar ağır belirtiler görünmese de bir sızı şeklinde hayat kalitesini bozacak, zaman zaman sıkıntıya sokacak ve varlığını da sık sık hissettirecek türden bir etkiye sahip olduğunu söyleyebiliriz. En az 2 yıl sürüyor. Majör depresyon kadar sık olmasa da isteksizlik, iştah kaybı, uyku bozuklukları, cinselliğe yönelik ilgide azalma gibi belirtilerin görüldüğü bir süreci kapsıyor.” diye konuştu.
Birçok sebeple ortaya çıkabiliyor
İnsanların distimi yaşamasını tek bir sebebe bağlamanın mümkün olmadığını belirten Bayar, “Bir yanıyla biyolojik etmenler, beyin kimyasının ya da çeşitli hormonsal yapıların bozulması veya bunu tetikleyen sağlık problemleri olabilir. Özellikle alkol-madde kullanımlarında bir süre sonra kişinin ruh sağlığı bozulmaya başlar ve bunun getirilerinden birisi de depresyon olabilir. Çevresel olaylar, hayatta yaşanan büyük kayıplar, büyük maddi problemler, travmatik deneyimler, gelişim süreci gibi etmenler distimiye sebep olabilir. Distimi, akut yani anlık yaşanan bir rahatsızlıktan ziyade yıllar içerisinde gelişen ve sürekliliği olan bir kişilik örüntüsü gibidir.” dedi.
Terapi aylar, yıllar boyu sürebilir
Uzman Klinik Psikolog Ömer Bayar, ‘Klinik gözlem ve araştırmalar yapıldıktan hemen sonra uygulanacak psikoterapi ve farmakoterapi tedavisinin oldukça faydasının görüldüğü yapılan çalışmalar sonucu gözlemlendi’ dedi ve sözlerini şöyle tamamladı:
“Elbette, bu süreçte sabır büyük önem taşıyor. Özellikle danışan ilaç kullanmaya başladıktan sonra tedavinin bir süreç olduğunu unutmamalı. 2-3 hafta içerisinde bu sorunun çözülmesini beklememek, tedavi sürecinde bir istikrar sağlamak önemlidir. Terapi aylar, hatta yıllar sürebilen bir yolculuktur. Bazen farkında olunmayan geri plandaki etmenler kişiyi bu ruhsal sıkıntıya itebilir. Bunları da terapistle keşfetmek ve çözümlemek zaman alabilir. Bu yüzden süreç boyunca tedaviye olan inancın ve güvenin kaybedilmemesi gerekiyor.”
- En son haberler
- Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Batı kültürünü yüksek, kendi kültürümüzü aşağı görmek milli mücadeleye ihanettir.”29 Ekim 2024
- İTBF ve İletişim Fakültesi akademik kurul toplantısı gerçekleştirildi28 Ekim 2024
- “VIII. Uluslararası Bilimler Işığında Yaratılış Kongresi” nde ‘Yaratılış Manifestosu’ imzaya açıldı28 Ekim 2024
- ECNS’nin yeni başkanı Prof. Dr. Kemal Arıkan…28 Ekim 2024
- Divertikülit 50 yaş üzerinde yaygın olarak görülüyor!28 Ekim 2024
- Saç Bakımı ve Güzellik Hizmetleri programı ilk etkinliğini gerçekleştirdi28 Ekim 2024
- Ev işleri yapmak çocuğu hayata hazırlıyor!26 Ekim 2024
- DEHB iş yaşamındaki sorunları büyütebiliyor!25 Ekim 2024
- Migren botoksu ile estetik botoks uygulaması aynı değil!25 Ekim 2024
- Engelliler sağlıklı bir trafik ortamına sahip değil!25 Ekim 2024