Ev tipi karışımlar diş minesini aşındırıyor!
Karbonatın diş beyazlatmadaki etkisinin yüzey lekelerinin sürtünmeyle uzaklaştırılmasına dayandığını belirten uzmanlar, bu durumun bazı artıları ve eksileri olduğunu söylüyor.
Karbonatın, tek başına florür içermediği için çürük koruması sağlamadığına dikkat çeken Restoratif Diş Tedavisi Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, “Karbonatın kısa süreli uygulamaları genellikle sistemik olarak zararsızdır. Ancak uzun süre ve kötü uygulama ile minede aşınma, parlaklığın azalması ve hassasiyet gözlenebilir.” dedi. Limon, sirke gibi asidik maddelerle karıştırıldığında ise erozyon riskini ciddi biçimde artırdığını vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Mimir, ayrıca bazı restorasyonlarda yüzey pürüzlülüğünü artırarak leke tutulumunu kolaylaştırabileceği uyarısını yaptı.
Üsküdar Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Restoratif Diş Tedavisi Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, karbonatın diş temizliği ve beyazlatmadaki etkileri, sınırlılıkları ve yanlış kullanımlarının oluşturduğu riskleri hakkında açıklamalarda bulundu.
Karbonatın beyazlatma etkisi, dış yüzey lekelerinin sürtünmeyle uzaklaştırılmasına dayanıyor!
Karbonatın diş beyazlatmada nasıl etki ettiği hakkında bilgi veren Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, “Karbonatın beyazlatma etkisinin büyük kısmı, diş yüzeyindeki dış lekelerin fiziksel olarak sürtünme ile uzaklaştırılmasına dayanır.” dedi.
Bazı çalışmalara göre karbonat içeren diş macunlarının, lekeleri ve plak birikimini azaltmada etkili bulunduğunu ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Mimir, “Sodyum bikarbonatın pH yükseltici etkisi, ağız ortamında asidik atakları nötralize ederek kısa süreli olarak mineral dengenin korunmasına yardımcı olabilir. Ayrıca bakteriyel atıkları etkileyerek plak oluşumunu azaltmaya katkıda bulunabilir.” şeklinde konuştu.
Karbonat tek başına florür içermemesi nedeniyle çürük koruması sağlamıyor!
Karbonatın, diğer sert aşındırıcı maddelere kıyasla göreceli olarak düşük aşındırıcı bir profile sahip olduğunu aktaran Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, “Doğru formülasyonda ve uygun kullanımda minede belirgin aşınma yaratmayabilir.” dedi.
Ancak partikül büyüklüğü, uygulama yöntemi, kullanılan konsantrasyon ve sıklığın aşındırma riskini artırabileceğine dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Mimir, şöyle devam etti:
“Uzun süre ve kötü uygulama ile minede aşınma, parlaklığın azalması ve hassasiyet gözlenebilir. Bu sebeple mutlaka hekimin reçete etmesi ve kontrolü altında kullanılması uygundur. Karbonatın kısa süreli uygulamaları genellikle sistemik olarak zararsızdır. Bazı bireylerde aşırı ovalama veya mekanik travma sonucu gingival irritasyon, çekilme veya hassasiyet ortaya çıkabilir. Ayrıca karbonatın tek başına florür içermemesi nedeniyle çürük koruması sağlamadığı unutulmamalı. Yani karbonat kullanımına eşlik eden florürlü diş macunu, düzenli profesyonel bakım gibi temel koruyucu önlemler önemlidir.”
Bazı renk değişiklikleri karbonat ile düzelmez!
Karbonatın, çay, çikolata, nikotin gibi dış yüzey lekelerinin giderilmesinde etkili olabileceğine değinen Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, “Klinik çalışmalarda karbonat içeren dental ürünlerin leke gideriminde bazı standart dental ürünlere göre üstün olduğu raporlanmıştır.” dedi.
Etkisinin olmadığı veya sınırlı olduğu alanların varlığından da bahseden Dr. Öğr. Üyesi Mimir, “Tetracycline kaynaklı, travma sonrası dentin değişiklikleri, restoratif malzeme kaynaklı renk değişiklikleri gibi intrinsik lekeler karbonat ile düzelmez. Bu tip renk bozuklukları genellikle profesyonel ağartma veya restoratif çözümler gerektirir. Yaşlanma ve dentin sararmasında karbonat sınırlı düzeyde etki gösterir, daha derin renk değişiklikleri için profesyonel yöntemler düşünülmelidir.” açıklamasını yaptı.
Diş eti sağlığı stabilize edilmeden kozmetik uygulamalara başvurulmamalı!
Kompozit, porselen, amalgam gibi restoratif materyallerin yüzey özelliklerinin farklı olduğunu hatırlatan Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, “Bazı restoratif yüzeylerde karbonat uygulanması yüzey parlaklığını değiştirebilir veya kompozitlerin yüzey pürüzlülüğünü artırarak leke tutulumunu kolaylaştırabilir.” dedi.
Büyük restorasyonlar veya estetik önemi olan restorasyonların varlığı durumunda temizleme gerekiyorsa hekimin bunu daha güvenli ve etkili şekilde yapacağına vurgu yapan Dr. Öğr. Üyesi Mimir şunları söyledi:
“Aktif bir diş eti hastalığı varken sert mekanik uygulamalar diş etini tahriş edebilir ve durumun kötüleşmesine yol açabilir. Periodontal problemi olan kişilerin önce diş hekimi/periodontolog tarafından değerlendirilmesi gerekir. Diş eti sağlığı stabilize edilmeden kozmetik uygulamalara başvurulmaması önerilir.”
Asidik ajanlar dental erozyon açısından iyi belgelenmiş bir risk faktörü!
Sosyal medya platformlarında sıkça paylaşılan ‘karbonat + limon (ve benzeri)’ yöntemlerin riskli olduğuna işaret eden Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, “Limon suyu yüksek asidite içerir ve ‘limon + karbonat’ veya ‘sirke + karbonat’ gibi asit ile abrasiv kombinasyonu diş yüzeyinde hem kimyasal olarak çözündürme hem mekanik aşındırma riski oluşturur. Bu tür karışımlar mine kaybını hızlandırır, uzun vadede hassasiyet ve renk değişikliklerine yol açar. Bazı olgu raporlarında sirke ve karbonat karışımı kullanımının diş aşınmasına yol açtığı bildirilmiştir. Limon, sirke, soda gibi asidik ajanlar dental erozyon açısından iyi belgelenmiş bir risk faktörüdür. Bu sebeple diş temizliği için diş hekimi kontrolünde profesyonel işlemler tercih edilmeli. Diş beyazlatma için ise diş hekimi muayenehanesinde doz ayarı yapılmış ajanlar ile beyazlatma uygulaması yapılmalı.” uyarısında bulundu.
Florür, remineralizasyon ve çürük korunması için kritik!
Diş temizliği ve beyazlatma için ticari, test edilmiş ürünlerin tercih edilmesi gerektiğini kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, “Karbonat içeren hazır dental ürünler genellikle klinik olarak test edilmiş formülasyonlara sahiptir. Bunlar kontrollü aşındırma ve ilave yararlar sunar.” dedi.
Karbonat kullanılması durumda günlük florür uygulamasının ihmal edilmemesi gerektiği önerisinde bulunan Dr. Öğr. Üyesi Mimir, sözlerini şöyle tamamladı:
“Florür, remineralizasyon ve çürük korunması için kritiktir. Eğer karbonat içeren macun florür içermiyorsa, en azından florür kullanımını başka şekilde sağlayın. Sert fırçalama ve aşındırıcı sürtünmeden kaçının. Yumuşak kıllı fırça ve nazik teknik kullanın. Haftada birkaç kez yoğun karışım uygulamaları yerine günlük, nazik ve kontrollü uygulama güvenlidir. Limon, sirke ve asidik bileşenler içeren ‘kendin yap’ karışımlardan kaçının. Restorasyon ve periodontal durumunuz varsa hekiminize danışın. Özellikle karbonat veya başka aşındırıcı uygulamalar yapıyorsanız yıllık veya altı aylık diş hekimi kontrolleri ile mine durumunu, hassasiyeti ve restorasyonların yüzey bütünlüğünü takip ettirin.”
- En son haberler
- Ev tipi karışımlar diş minesini aşındırıyor!09 Aralık 2025
- Bağımlılık döngüsünde gençlerdeki risk faktörleri ele alındı09 Aralık 2025
- Gençler mobil ekranı bırakmıyor, büyük ekranı terk etmiyor…09 Aralık 2025
- Perfüzyon alanında zorlu vakalar ve güncel teknikler konuşuldu08 Aralık 2025
- Ayak yaralarına kalp damar perspektifinden bakıldı08 Aralık 2025
- Toplumsal cinsiyet eşitliğinde ‘Medya ve Kadın’ konuşuldu08 Aralık 2025
- Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Bağımlılık bireysel değil ekosistem temelli bir sorun”08 Aralık 2025
- Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hacımüftüoğlu Üsküdar Üniversitesini ziyaret etti08 Aralık 2025
- Eşit Adımlar Pilot Projesi düzenlenen panelle tanıtıldı08 Aralık 2025
- Telefondan uzak kalma korkusu psikolojiyi bozuyor!08 Aralık 2025
