Prof. Dr. Nevzat Tarhan: Panik, Bağışıklık Sistemini Çökertir
Giriş23 Mart 2020
Güncelleme10 Nisan 2023
Koronavirüs salgınının insan psikolojisine etkileri üzerine Psikiyatrist Nevzat Tarhan ile kapsamlı bir söyleşi gerçekleştirdik.
Kontrolsüz stresin her şeyi daha kötü hale getireceğini belirten Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, "Aşırı panik bağışıklık sistemini çökertir. Panik yapmayacağız, tedbirimizi alacağız, sabır ve şükür edeceğiz. Ölüm korkusuyla ancak tevhid inancının ışığında baş edilir... Bu aralar evlerdeyiz. Bu yüzden birbirimize karşı anlayışlı olacağız. Böylece hiçbir musibet bizi yıkamaz" dedi.
HARUN SEKMENİN RÖPORTAJI
Türkiye'nin saygın bilim adamlarından Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan ile son dönemin en güncel meselesi koronavirüs salgınının insan psikolojisine etkilerini detaylıca konuştuk... Aşırı stresin bağışıklık sistemini çökerteceği uyarısında bulunan Tarhan, panik yapmadan ve sadece yetkililerin açıklamalarına kulak verilmesinin önemli olduğunu kaydetti. Tedbirin önemli olduğunu da vurgulayan Tarhan, sabır ve şükrün de eksik edilmemesi gerektiğini ve ölüm korkusunun ancak tevhid inancıyla aşılabileceğini belirtti. Evlerimize kapandığımız şu günlerde eşlerin birbirine daha anlayışlı davranması gerektiğini de belirten ünlü Psikiyatrist Nevzat Tarhan, rekabetçi değil tamamlayıcı bir tavır takınmamız gerektiğini söyledi...
PANİK BÜNYEYE ZARAR VERİR
Hocam modern insan, savaşlara, göçlere, nükleer sızıntılara ve daha birçok olumsuz duruma hep şahit oldu. Fakat ilk defa salgın bir hastalıkla yüz yüze geldi. Neler söylemek istersiniz?
Eğer Müslümanlar iyi birer örnek olabilirlerse, bu süreci başarıyla atlatabilirlerse hiçbir şey eskisi gibi olmaz. Batılı insan ölüm korkusunu tevhid inancıyla yenebileceğini anlayacak. Varoluş boşluğunun ancak bu şekilde dolabileceğini kavrayacak. Bu hastalık insanları tevhid inancına yaklaştıracak.
İnsanlar tedirgin, panik havası yayılmış durumda. Bir psikiyatrist olarak ne tavsiye edersiniz?
Kontrollü stres insanları diri tutar. Lakin panik problem meydana getirir. Aşırısı bağışıklık sistemini çökertir. Bağışıklık sistemi vücudumuzun askeri ve polisidir. Onlar zarar görürse her türlü dış tehlikeye açık hale gelir. Bu nedenle kontrollü bir strese evet diyoruz ama paniğe hayır!
STRESİ DOĞRU YÖNETECEĞİZ
Peki stresi nasıl kontrol edeceğiz?
Stres bisiklet kullanmak gibidir. Doğru kullanırsanız hedefinize ulaşırsınız. Panik yaparsanız takla atarsınız, hiçbir şey yapmasanız da devrilirsiniz. Az stres hedefe götürür, diri tutar. Stres yönetilmesi gereken bir enerjidir. Stres yenilmez, sadece yönetilir. Duyguları yönetmek gerekir. Tahammül gücü çok önemlidir.
TEDBİR, SABIR VE ŞÜKÜR...
Bilmediğimiz bir musibetle karşı karşıyayız, nasıl atlatabiliriz?
Her şeyden önce tedbirimizi alacağız. Musibetler karşısında iki sihirli kelime vardır. Bir sabır diğeri şükür. Bu iki kelimeyi musibetler karşısında insan kullanmaya başlarsa musibeti kazanıma dönüştürebilir. Bu süreci güçlü ve huzurlu bir şekilde atlatır.
Hocam insanlar evlerinde... Bu da ister istemez çeşitli anlaşmazlıkların doğmasına neden olabilir. Özellikle evli çiftlere ne tavsiye edersiniz?
EGOYU BİR KENARA BIRAKACAĞIZ
Ego savaşlarını bir kenara bırakıp, rekabetçi yaklaşımı bir kenara bırakıp, tamamlayıcı bir anlayışla hareket edilmelidir. Eksiği görmekten ziyade eksiği tamamlamak önemlidir. Bu korona günlerinde bütün aile bir arada. Birbirlerini negatif yönleriyle uğraşmaktansa pozitif yönleriyle uğraşsınlar. Pozitif iletişimi kursunlar. Taktir övgü ve onay sözcükleri mutlu ailelerin sırrıdır.
Bu zor günlerde Hükümetin aldığı tedbirleri nasıl buluyorsunuz?
Hükümet süreci iyi götürüyor. İnsanlara bilgilendirmeler yapılıyor şeffaf davranılıyor. İnşallah hep birlikte soğukkanlı kalarak bu süreci en az hasarla yönetip atlatacağız.
Kaynak: Yeni Akit
- En son haberler
- GPD İnovasyon Ödülü Üsküdar Üniversitesinden Lale Oğuzhan’a…24 Aralık 2025
- Enerji verimliliği bir tercih değil zorunluluk!24 Aralık 2025
- Çocuklukta görülen şiddet beyni ve davranışı değiştiriyor!24 Aralık 2025
- Medya bazen bir ‘vicdan tokmağı’ olmalı24 Aralık 2025
- Diş kaybı yalnızca estetik bir sorun değil!24 Aralık 2025
- Finansal Uyuşmazlıklara “Helalleşme (Uzlaştırma) Endeksi” Önerisi!24 Aralık 2025
- Doğru içerik ve stratejiyle dijital ayak izi avantaja çevrilebilir24 Aralık 2025
- Travmatik bellek hayatı sabote ediyor!23 Aralık 2025
- Beyin ‘İyi Düşün, İyi Hisset, İyi Ol’ diyor!23 Aralık 2025
- Teknoloji kullanıp ona teslim olmamak mümkün!23 Aralık 2025
