Prof. Dr. Nevzat Tarhan: "Piyango çıkacak duygusu çıkmış kadar zevk yaşatıyor!"
Giriş27 Aralık 2016
Güncelleme10 Nisan 2023

Üsküdar Üniversitesi Rektörü, Psikiyatr Prof. Dr. Nevzat Tarhan, şans oyunlarına yönelik merakımızın beynimizdeki ödül ve ceza sisteminin çalışmasıyla yakın ilişkili olduğunu söyledi.
“İnsan beyninde ödül ve cezayı en çok harekete geçiren şey beklenmeyen ödüllerdir” diyen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, şu değerlendirmelerde bulundu:
Para haz duygusuna veriliyor!
“Öyle ki beklenmeyen ödüllerin gelmesi kişiye müthiş keyif veriyor. Bunu beklemek de aynı zevki veriyor. Çıkmasa dahi çıkacak ihtimali kişiyi geçici de olsa mutlu ediyor. Para bilete değil haz duygusuna veriliyor. Bir bakıma kumarın nörobiyolojisi olarak bilinen bir mekanizma bu...
Çıkacak duygusu çıkmış zevkini yaşatıyor
Bir şey çok arzulandığında o kişide realite körlüğü oluşuyor. Kişi çıkmama ihtimalini görmüyor ve çıkma ihtimaline odaklanıyor. Çıkacağına inanıyor. Yapılan araştırmalar gösterdi ki bir kişi yemek yemeyi seyreder ve hayal ederse, beynin yemek yerken aktif hale gelen bölgesi çalışıyor ve kişiye aynı zevki veriyor. Piyango biletleri de öyle. Çıkacak duygusuyla kişi çıkmış zevkini yaşayabiliyor.”
Beyin yanıltılıyor!
Bu durumu en iyi tiyatrocuların bildiğini belirten Prof. Dr. Tarhan, “Tiyatrocu yaşadığı rolü hissederse onu en iyi şekilde yansıtır. Tiyatroda, oyun eğitiminde bu uygulanıyor. Rolle ilgili duygu çalışması yapılıyor. Piyangoda da benzer durum oluşuyor, para çıkmış gibi bir haz veriyor, bu lezzet ise kişide bağımlılık yapıyor. Beyne bir bakıma rüşvet veriyor kişi, beyni yanıltıyor. Kişi negatif duygularını gidermek için bu girişimde bulunuyor. Gerçek hayatta başaramadığını hayaliyle yapıyor, kendini avutuyor. Avutma psikolojisi gerçeklerden kaçma psikolojisi bir anlamda. Emek ve çile yolundan ziyade kişi kolaycılığı seçiyor, bu insanın doğasında olan bir durum” dedi.
Çok para travmaya neden oluyor!
Prof. Dr. Tarhan, “Şans oyunlarında ikramiye kazananları konu alan araştırmalar var. Gözlemlerde kişilerin kurulu düzenlerinin bozulduğu, yaşamlarının kötüye gittiği ve evliliklerinin bozulduğu ortaya çıktı. Öyle ki eski günleri arar hale geldikleri gözlemlendi. Bu parayı sağlıklı yatırıma dönüştürebilen çok az. Bir anlamda kişi çok parayla travma yaşıyor. Zihinsel ve duygusal olarak parayı kullanamadığı için ruhsal sorunlar yaşıyor. Zamana bıraktığı ve yaşayamadığı birçok hazzı bir anda yaşamaya kalkıyor, böylece de kişinin zevk ve ödül dinamiği bozuluyor” diye konuştu.
- En son haberler
- Dr. Öğr. Üyesi Hacer Fulya Üçem, EAOMS’ta Türkiye’yi temsil edecek26 Eylül 2025
- Medya, güzellik algısının en güçlü belirleyicisi mi?26 Eylül 2025
- İletişim profesyonellerine her zamankinden fazla ihtiyaç var!26 Eylül 2025
- Mevsim değişimi bağışıklığı zayıflatıyor!25 Eylül 2025
- “REHAKOR”, “AİLEKOR” ve bazı projeler İstanbul Valiliğinde…25 Eylül 2025
- Çocuklar için sağlık sporda…25 Eylül 2025
- Ek yerleştirmede tercih işlemleri başladı25 Eylül 2025
- Uluslararası Kekemelik ve Özyardım sempozyumunun konukları Üsküdar Üniversitesindeydi25 Eylül 2025
- Üsküdar, EAIE 2025 Konferansında…24 Eylül 2025
- “Study Tour” etkinliğinin ikincisi düzenlendi24 Eylül 2025