Sınav stresi kendini belli ediyor!
Sınavdan bir gün önce başlayan mide bulantısına dikkat!
Başarısızlık korkusuyla sınava bile girmeyebiliyorlar!
Sınav stresinin, sınav günü veya sınavdan önceki gün başlayan mide bulantısı, kusma, karın ağrısı gibi belirtilerle kendini gösterdiğini dile getiren uzmanlar, çarpıntı, titreme, baş ağrısı, ağız kuruluğu, göğüste sıkışma, sık tuvaletin gelmesi, terleme, uyku ve iştah değişiklikleri gibi belirtilerin de görüldüğüne dikkati çekiyor.
Sınav stresine bağlı olarak öfke davranışları, okula gitmeme, sınava girmeme gibi davranışların da görülebileceğine işaret eden Uzman Klinik Psikolog Ayşe Şahin, “En sık yapılan hata, ailelerin çocuklarını akranlarıyla kıyaslamasıdır. Bu durum, çocuklardaki sınav kaygısının önemli sebeplerinden biri.” dedi.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Ayşe Şahin, sınav zamanı ailelerin çocuklara nasıl yaklaşması gerektiğini anlattı.
Sınav stresi kas gerilmesi ve ağrılara neden oluyor
Çocuklarda sınav stresinin fiziksel, davranışsal ve bilişsel-duygusal belirtiler olarak sınıflandırıldığına dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Ayşe Şahin, “Çocuklarda sınav günü veya sınavdan önceki gün başlayan mide bulantısı, kusma, karın ağrısı, çarpıntı, titreme, baş ağrısı, ağız kuruluğu, göğüste sıkışma, sık tuvaletin gelmesi, terleme, uyku ve iştah değişiklikleri, kas gerilmesi veya ağrıları gibi fiziksel belirtiler görülebiliyor.” dedi.
Öfke davranışları gösteren de var
Sınav stresine bağlı olarak ders çalışmayı erteleme, ders çalışmaktan kaçınma, öfke davranışları, okula gitmeme, sınava girmeme gibi davranışların da görülebileceğine işaret eden Uzman Klinik Psikolog Ayşe Şahin, “Bu süreçte başarısızlık korkusu, sinirlilik, huzursuzluk, düşük benlik algısı, öz eleştirel düşünceler, dikkat ve konsantrasyonda bozulma, soruları anlamada güçlük gibi bilişsel ve duygusal belirtiler de görülebiliyor. Aileler çocukların yaşadığı güçlüğün beceri eksikliğinden mi yoksa sınav kaygısından mı kaynaklandığını anlamalı ve buna göre müdahalede bulunmalı.” diye bilgi verdi.
Ebeveynler sürekli yaptıkları fedakarlıklardan bahsetmemeli
Ailelerin çocuklarının gelişim düzeylerine uygun yaklaşım belirlemesi gerektiğini kaydeden Uzman Klinik Psikolog Ayşe Şahin, “Başka çocuklarla kıyaslama yapılmamalı. Ebeveynler sürekli yaptıkları fedakarlıklardan bahsetmemeli. Soru çözme sayısı, çalışma saati, sınava kalan zaman gibi konular sık sık çocuğa hatırlatılmamalı. En sık yapılan hata ailelerin çocuklarını akranlarıyla kıyaslaması, bu durum çocuklardaki sınav kaygısının önemli sebeplerinden biri. Ayrıca yapılan çalışmalar aşırı motivasyonel cümlelerin de çocuklarda yüksek başarı beklentisi sebebiyle aşırı sorumluluk duygusuna sebep olduğunu gösteriyor. Sadece ebeveynler değil öğretmenlerin de geleceğe yönelik ifadelerle öğrenciler üzerinde baskı kurması sınav kaygısını arttırıyor.” dedi.
Aileler kontrolcü davranışları bırakmalı
Kaygılı çocukların anne veya babasında kaygı görülme olasılığının da çok yüksek olduğunu ifade eden Uzman Klinik Psikolog Ayşe Şahin, “Ebeveynler kendi kaygıları yüzünden sürekli müdahale ediyorlar. Bu durum çocuğun becerilerinin gelişmesini engelliyor, kendi kendine yetme duygusunu kısıtlıyor. Bu sebeple aileler aşırı müdahaleci ve kontrolcü davranışları bırakmalı.” şeklinde sözlerine son verdi.
- En son haberler
- Koruyucu ağız bakımı, maliyetli diş tedavilerine olan ihtiyacı azaltabilir!11 Ekim 2024
- Çocukları kaybetmemek için ilk şart güçlü iletişim!11 Ekim 2024
- Çocuğununda davranış problemleri varsa dikkat!11 Ekim 2024
- Şiddete maruz kalan çocukların şiddete meyletme ihtimali daha yüksek!11 Ekim 2024
- Üsküdar Üniversitesi Türkiye İnovasyon Fuarında…11 Ekim 2024
- Tıp, Diş ve Sağlık Bilimleri Akademik Genel Kurul Toplantısı gerçekleştirildi11 Ekim 2024
- Doç. Dr. İbrahim Arslan: "Uluslararası sessizlik, Filistin’in yok oluşunu normalleştiriyor!"11 Ekim 2024
- Toplumsal bunalım, gelecek nesillerin kimlik oluşumunu etkileyebilir!10 Ekim 2024
- Üsküdar Üniversitesi öğrencileri ve akademisyenleri “Şiddete Karşı” yürüdü!10 Ekim 2024
- Şiddet içeren bir toplumda psikolojik iyi oluş beklenemez!10 Ekim 2024