'Toplumun yüzde 10'u fobik'
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Tarhan, "Bir toplumda tedavi gerektirecek düzeyde yaklaşık yüzde 10 civarında fobik vardır. Ülkelere göre değişme göstermez." dedi.
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, psikiyatri uzmanı Prof. Dr. Nevzat Tarhan, konuya ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, fobilerin "sebebi açıklanamayan aşırı korkular" olarak tarif edildiğini söyledi.
Tarhan, günlük hayatta birçok fobiyle karşılaşıldığını, teknolojik gelişmelerle birlikte gündemi kaçırma korkusunun (FOMO) arttığını kaydetti.
Sosyal fobi bilinmiyor
Tarhan, Türkiye'de sıklıkla görülen sosyal fobinin bilinmediğine dikkati çekerek, birçok kişinin zekâsını ve yeteneklerini bu nedenle tam olarak kullanamadığını kaydetti.
Tarhan, sosyal fobiklerin çevreden sürekli ona bakıldığını zannettiğini kaydederek, şöyle konuştu:
"Sosyal fobi sahibi olanlar, çağrıldıkları davet ya da buluşmaya gitmemek için çeşitli yollar arar. Toplulukta soru sorma, ayağa kalkmak, sunum yapmak, telefonla konuşmak ona işkence gibi gelir. Sosyal kaygıdan fobiye kadar değişen geniş bir alan var. Siz fazla utangaç birine 'Ne kadar hanım ya da beyefendi' dersiniz. Aslında bu kişi sosyal fobiktir. Kişi iş yerinde terfi ettiğinde daha çok kimseyi yönetmek ve önemli toplantılara katılmak durumunda olur. Sosyal fobisi de burada ortaya çıkar."
Dünyanın her ülkesinde fobilerin görülebileceğine dikkati çeken Tarhan, "Bir toplumda tedavi gerektirecek düzeyde yaklaşık yüzde 10 civarında fobik vardır. Burada ülkelere göre genetik olarak tanımlanmış bir bilgi yok. Yani ülkelere göre değişme göstermez. Ancak bazı ülkelerde fobinin daha fazla yaşandığı görülür." değerlendirmesini yaptı.
"Yükseklik ve yılan korkusuyla ilgili gende bilgiler var"
Fobinin görülme oranının cinsiyete göre de değişebileceğini ifade eden Tarhan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kadınların korkuya karşı dirençleri daha da düşüktür. Bu nedenle kadınlarda erkeklere göre iki misli daha fazla fobi durumu vardır. Çünkü bir kadının genetik olarak annelik yapabilmesi için korkulara karşı daha hassas olması gerekiyor. Çocuklarını yılandan, çıyandan, böcekten veya tehlikeli durumlardan koruması için bu şarttır. Erkekte avcı karakteri daha ön planda olduğu için daha korkusuz olması beklenir. Bu genetik olarak kodlanmıştır. Örneğin yılan korkusuyla ilgili tanınan gen var. Hayatında hiç yılan görmemiş bir kimsenin bile ondan korkmasının sebebi bu. Yükseklik ve yılan korkusuyla ilgili gende bilgiler var. Yükseklik korkusu olmasa her yere çıkıp düşebilir. Bu tip fobilerin biraz da olsa insanı koruyucu özelliği vardır. Az miktarda korku koruyucudur, çok miktardaki korku insanların hayatlarını kısıtlar."
- En son haberler
- Panikatak yok ama sürekli kaygı ve endişe var!26 Haziran 2025
- Kanıta dayalı ergoterapi uygulamaları etkinliğinin 8’incisi düzenlendi26 Haziran 2025
- Haydi Tut Elimi Derneği 2025 Olağan Genel Kurul toplantısı gerçekleştirildi26 Haziran 2025
- Ebelik bölümünde yemin töreni coşkusu26 Haziran 2025
- Tarih öğrencileri akademik ve bilimsel sunum pratiği ile mezun oluyor26 Haziran 2025
- Çocuğunuz çevresel uyaranlara yeteri kadar maruz kalıyor mu?26 Haziran 2025
- Ergenlerde ekran süresi 9 saati buluyor!26 Haziran 2025
- Engel tanımayan icat "Yol Arkadaşım"25 Haziran 2025
- Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Anoreksiya, nasihatle düzelmez!”25 Haziran 2025
- Düşük doz radyasyon, yüksek güvenlik!24 Haziran 2025