Kesebir: “Az Bilinen, Tartışmalı Bir Alanda Farkındalığı Amaçladım”
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Sermin Kesebir tarafından kaleme alınan “Bir Psikiyatristin Penceresinden Beyin Dalgalarının Ritmi Bipolar EEG” isimli kitap, Üsküdar Üniversitesi Yayınlarından okuyucusuyla buluştu. Az bilinen, bu nedenle de tartışmalı bir alanda farkındalık oluşturmak ve bilgilendirme amaçlı kitabını kaleme aldığını ifade eden Prof. Dr. Sermin Kesebir ile kitabın özgün fikirleri ve amaçlarını konuştuk.

“Bir Psikiyatristin Penceresinden Beyin Dalgalarının Ritmi” isimli kitabınızın içinde pek çok başlık karşımıza çıkmakta. Bu başlıklardan bahsedebilir misiniz?
Kesebir: Beyin dalgalarının ritmin EEG izleyebiliyoruz. Kitabın alt başlıkları şöyle; duygu durum bozukluklarında EEG, kullanım alanlarını anlatıyor. Fizyopatoloji başlığı altında hastalığın oluşum mekanizmasını EGG ile nasıl açıklayabileceğimizi anlattım. Boyutsal yaklaşım bölümünde hastalık belirtilerinin tek tek EGG değişkenleri ile ilişkisini inceledim. Bir bölüm hasta yakınlarında gözlenen değişikliklerle ilgili risk etkenlerini ve dayanaklılık sağlayan etkenlere odaklanıyor. Ki son bölümde çocukluk çağı tramvalarının EGG’ye yansıyıp yansımadığını tartıştım. Şioofektif ve Unipolor adını verdiğimiz yenileyici depresyonlar ve Bipolar bozukluğun ayırıcı tanılarını anlatan iki bölüm de mevcut.

Algı ve yanıtların düzenlemesiyle ilgili bir bozukluk söz konusu…
Bir Psikiyatristin Penceresinden Duygu durum bozukluğuna ilişkin bize neler anlatabilirsiniz? Neyi ifade ediyor duygu durum bozukluğu?
Kesebir: Beynimiz dış çevreyi ve dış uyaranları algılar, bunları işler, bunlara uygun yanıtları düzenler. Duygu durum bozukluğu duygu durum alanında söz konusu algı ve yanıtların düzenlenmesinde bir bozukluktur. Duygu durum bozukluğu başlığı altında tek epizot mojor depresif bozukluk, yineleyici depresyonlar, mevsimsel duygu durum bozukluğu ve bipolar bozukluk yer almaktadır.
Az bilinen, tartışmalı alanda farkındalığı amaçladım…
Bu kitabı yazmanızdaki temel amaç neydi? Bu kitabı yazarken neyi hedeflediniz?
Kesebir: Az bilinen, bu nedenle de tartışmalı bir alanda farkındalığı ve bilgilendirmeyi amaçladım. Hastalarımızın yararına, bizlerin mesleki doyumuna yönelik hatırı sayılır bir katkı sunmayı hedefledim.
Teknoloji, tedavi yöntemlerimizin gücünü artırıyor…
Psikiyatrik hastalıkların tedavisinde teknolojik gelişmeler de tedavi sürecini hızlandırıyor. Tedavide yoğun olarak kullandığınız teknolojiler nelerdir?
Kesebir: Teknolojik gelişmeler somatik tedavi yöntemlerimizin gücünü arttırıyor. Trankraniyal manyetik uyarı ( TMU ) tedavisi uzun zamandır güvenle uyguladığımız etkili bir yöntemdi. Deep TMU, daha derin yapılara ulaşmak suretiyle uygulanma alanlarını genişletti. Navigasyonlu uygulama, tedavi hedefini noktasal olarak saptamamızı ve hedefe yönelik uygulama yapmamızı sağladı.
Pandemiyle belirsizlik ve kaygıyla tetiklenen yeni olgular ortaya çıktı…
Bir psikiyatrist olarak pandemi dönemine özel toplumsal bağlamda duygu durum bozukluklarına ilişkin niceliksel bir değişiklik söz konusu mudur?
Kesebir: Bir kısım reaktif depresyonlar, belirsizlik ve kaygıyla tetiklenen yeni olgular ortaya çıktı. Bir kısım yeni olgu ise virüsün tetiklediği depresyon ve mani olguları şeklindeydi. Mevcut duygu durum bozukluğu hastalarımızda ise bir kısım olguda yeni ataklar tetiklendi.
Röportaj: Şüheda Damgacı / ÜHA
Video:
- En son haberler
- Üsküdar Üniversitesi, THE Disiplinlerarası Bilim sıralamasında21 Kasım 2025
- 9 öğrenci projesi UNİDES Programı kapsamında hibe kazandı21 Kasım 2025
- Tarhan: “Kapitalizm, çaresizliğini gizlemek için iyimserlik satıyor”21 Kasım 2025
- Öğretmen-öğrenci ilişkisi güvene dayalı olmalı!20 Kasım 2025
- Yeme bozukluklarında erken müdahale şart!20 Kasım 2025
- Halka açık çevrimiçi seminerler dizisi başladı!20 Kasım 2025
- Uzmanı sağlıklı yaşlanmanın altın kurallarını açıkladı!19 Kasım 2025
- Prof. Dr. Nevzat Tarhan, kanser virüsü gibi yayılan ‘O Bağımlılığa’ dikkat çekti…19 Kasım 2025
- Çocukların medyadaki güvenliği için kritik uyarı!19 Kasım 2025
- Ekran süresi ağız sağlığını da tehdit ediyor!19 Kasım 2025
