Prof. Dr. Nevzat Tarhan: "Toplumun ümitsizliğe düşmemesi gerekiyor"
Giriş13 Ocak 2017
Güncelleme10 Nisan 2023
Üsküdar Üniversitesi Rektörü ve psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan da yaşanan terör saldırılarından dolayı insanların kaygılı olduğunu, terör saldırısının ne zaman nereden geleceği belli olmadığı için bu durumun gelecek endişesi de yaşattığını söyledi. Daha önce birkaç defa tehlike atlatmış bir kişinin daha da tedirgin olduğunu ve hep savunma ruh haline girdiğini anlatan Tarhan, sözlerine şöyle devam etti:
"Şu anda Türkiye'deki insanların önemli bir kısmı böyle savunucu ruh hali içerisinde fakat Türkiye’yi yöneten kadrolara karşı güven olduğu için bekliyorlar. Şu yaşanan süreç, Hollanda, Belçika veya Paris'te olsa daha büyük bir kriz yaşanırdı. Bu kriz Türkiye'de yaşanmıyor.
Bunun iki sebebi var. Birincisi, şu anda Türkiye’deki yönetime olan kredinin devam etmesi, güvenin devam etmesi.
İkincisi de geçmişten, imparatorluk geleneğinden gelen sterse tolerans yüksek. Yani dayanaklılık gücümüz yüksek toplumsal olarak, sosyal dayanıklılık gücümüz yüksek.
Şu anda 'Türkiye’yi Suriye ve Irak gibi yapmak istiyorlar. Küresel güçlerin Türkiye'ye bir operasyonu var' tarzında toplumda çok yaygın bir kanaat var. Bu kanaat nedeniyle ciddi bir birlik ihtiyacı ortaya çıkıyor. Şu anda gemiyi tehlikede hissediyorlar. Yaşam tarzı, hayat görüşü, yaşam felsefesi ne olursa olsun toplumdaki insanlarda bunun bir dış tehdit olduğuyla ilgili algı olması, kendine güvenini artırıyor ve daha çok birlik ihtiyacı hissediyor. Böyle bir duygu içindeki insanların dayanma güçleri artıyor. Çünkü gerekçeleri var dayanmak için."
Haksızlığa uğramış bir kimsenin dayanıklılık gücünü artırmak için iki yöntem uygulandığını ifade eden Tarhan, "Birincisi adalete güvenmektir. İkincisi de öz güvenini kaybederse her şeyi kaybedeceğini bilmesidir." dedi.
Türkiye'nin bir geçiş dönemi yaşadığını belirten Tarhan, "Toplumun ümitsizliğe düşmemesi gerekiyor. En büyük düşman ümitsizlik ve karamsarlık. Her stresli olayda ümitsizlik varsa dayanma gücü zayıflıyor. Ümit varsa dayanma gücü artıyor. Eğer Türkiye’yi seviyorsak, ümitsizliğe düşmemek gerekiyor." diye konuştu.
STAR
"Şu anda Türkiye'deki insanların önemli bir kısmı böyle savunucu ruh hali içerisinde fakat Türkiye’yi yöneten kadrolara karşı güven olduğu için bekliyorlar. Şu yaşanan süreç, Hollanda, Belçika veya Paris'te olsa daha büyük bir kriz yaşanırdı. Bu kriz Türkiye'de yaşanmıyor.
Bunun iki sebebi var. Birincisi, şu anda Türkiye’deki yönetime olan kredinin devam etmesi, güvenin devam etmesi.
İkincisi de geçmişten, imparatorluk geleneğinden gelen sterse tolerans yüksek. Yani dayanaklılık gücümüz yüksek toplumsal olarak, sosyal dayanıklılık gücümüz yüksek.
Şu anda 'Türkiye’yi Suriye ve Irak gibi yapmak istiyorlar. Küresel güçlerin Türkiye'ye bir operasyonu var' tarzında toplumda çok yaygın bir kanaat var. Bu kanaat nedeniyle ciddi bir birlik ihtiyacı ortaya çıkıyor. Şu anda gemiyi tehlikede hissediyorlar. Yaşam tarzı, hayat görüşü, yaşam felsefesi ne olursa olsun toplumdaki insanlarda bunun bir dış tehdit olduğuyla ilgili algı olması, kendine güvenini artırıyor ve daha çok birlik ihtiyacı hissediyor. Böyle bir duygu içindeki insanların dayanma güçleri artıyor. Çünkü gerekçeleri var dayanmak için."
Haksızlığa uğramış bir kimsenin dayanıklılık gücünü artırmak için iki yöntem uygulandığını ifade eden Tarhan, "Birincisi adalete güvenmektir. İkincisi de öz güvenini kaybederse her şeyi kaybedeceğini bilmesidir." dedi.
Türkiye'nin bir geçiş dönemi yaşadığını belirten Tarhan, "Toplumun ümitsizliğe düşmemesi gerekiyor. En büyük düşman ümitsizlik ve karamsarlık. Her stresli olayda ümitsizlik varsa dayanma gücü zayıflıyor. Ümit varsa dayanma gücü artıyor. Eğer Türkiye’yi seviyorsak, ümitsizliğe düşmemek gerekiyor." diye konuştu.
STAR
- En son haberler
- Afazili bireylere çevrimiçi terapi desteği…31 Ağustos 2024
- “Dijital Detoks” ile daha sağlıklı bir yaşam mümkün!29 Ağustos 2024
- Gevşeme teknikleri hem zihinsel hem fiziksel iyilik hali sağlıyor…29 Ağustos 2024
- Altın Koza Film Festivali finaline Üsküdar İletişim’den iki finalist…29 Ağustos 2024
- Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın kitapları Bosna Hersek’te raflarda…29 Ağustos 2024
- Okula başlama kaygısı normal, ancak dikkat!29 Ağustos 2024
- Güvenli bir çocuk oyun alanı nasıl olmalı?29 Ağustos 2024
- Çocuk kaptan, anne ve baba kılavuz kaptan olabilmeli…29 Ağustos 2024
- Üsküdar KA171 Erasmus+ Projesinde en yüksek hibeyi alan üçüncü üniversite!28 Ağustos 2024
- Üsküdar’ın Sosyal İnovasyon Projeleri bakanlıkların ilgisini çekti28 Ağustos 2024