Ağız kokusunu gidermek için dilinizi de fırçalayın!
Sağlıklı bir nefes için ağız bakımı şart!

Ağız kokusunun ağız içinin durumundan kaynaklandığını dile getiren Periodontoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, “Ağız kokusu olan kişilere ilk tavsiyemiz dilin fırçalanmasıdır. Satılan dil kazıyıcı temizleme ürünleri ile dil arkadan öne doğru kazınır.” dedi.
Ağız kokusunun yüzde 90 ağız kaynaklı olduğunu kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, “Kalan yüzde 10’luk kısım ağız dışı kaynaklı olabilir. Hastanın reflüsü olabilir, karaciğer kaynaklı olabilir, geniz problemleri geniz akıntısı ağız kokusu yapabilir.” diye konuştu.
Üsküdar Üniversitesi Diş Hastanesi Periodontoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, temiz nefes için ağız bakımı hakkında bilgi verdi.
Her gün düzenli ağız temizliği yapan kişilerde ağız kokusu geçer
Ağız kokusunu ‘Kişinin karşısındakini rahatsız edecek kadar ağzından koku gelmesi’ olarak tanımlayan Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, “Kişi bunu kendi de fark edebilir başkaları tarafından da söylenebilir. Burada temeldeki durum ağız içidir. Birikim yüzeyi dildir. Ağız kokusu olan kişilerde ilk tavsiyemiz dilin fırçalanmasıdır. Satılan dil kazıyıcı temizleme ürünleri ile dil arkadan öne doğru kazınır. Bunun dışında ağızda bulunan protezler, uyumsuz dolgular varsa bunlarda da mikroorganizma birikintisi olabilir. Ağızda bulunan bu kısımların temizliğinin yapılması gerekir. Her gün düzenli ağız temizliği yapan kişilerde ağız kokusu geçer.
Ağız kokusu yüzde 90 ağız kaynaklı
Ağız kokusunun yüzde doksan ağız kaynaklı olduğunu da kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, “Kalan yüzde 10’luk kısım ağız dışı kaynaklı olabilir. Hastanın reflüsü olabilir, karaciğer kaynaklı olabilir, geniz problemleri geniz akıntısı ağız kokusu yapabilir. Ağız içi tüm bakımlar düzenli olarak yapıldıktan sonra koku devam ediyorsa ekstra oral bir durumdan şüphelenilebilir. Bunun için de gaz kromatografisi dediğimiz cihazlar vardır ölçümler yapılarak ağız kokusunun sebebi anlaşılır.” diye anlattı.
Ağız kokusunun kronikleşmesi iyileşmeyeceği anlamına gelmiyor
Ağızda yemek yemeyle birlikte diş yüzeyinde dental plak denilen bir yüzey oluştuğunu tüm diş problemlerine bu plakların sebep olduğunu kaydeden Periodontoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, “Bu plağın ağız içinden eliminasyonunu sağladıktan sonra günlük ağız bakımının önemli bir kısmını yapmış oluruz. Ağız kokusunun kronikleşmesi durumu iyileşmeyeceği anlamına gelmez. Ağız temizliğinin sağlanması sonrasında ağız kokusu gider.” dedi.
Kişi her gün ağız bakımını gerçekleştirdiği sürece temiz bir ağızla hayatına devam eder
Ağız içerisindeki plakların günlük olarak oluştuğuna dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, “Bunun temizliği hastanın görevidir. Kişi her gün ağız bakımını gerçekleştirdiği sürece temiz bir ağızla hayatına devam eder. Ancak bazı insanların tükürük yapısıyla ilgili olarak plak üzerinde çok hızlı mineraller birikir. Bu mineraller sonucunda diş taşı birikimi olur. Yine hastanın ağız içi mikroorganizma dengesine bağlı olarak bazı diş eti enfeksiyonları hızlı bir şekilde ilerleyebilir. Hasta kök yüzeyi ve diş taşı rahatsızlıklarının temizliği kendisi yapamaz. Bunlar için diş eti hastalıkları uzmanı tarafından tedavi edilmesi gerekir. Burada detertgraj ve kretergraj dediğimiz diş eti üstü, diş eti altı temizliği yapıldıktan sonra hasta kendi günlük bakımına devam edebilir.” diye konuştu.
- En son haberler
- Yükseköğretimde Akreditasyon ve Kalite Yönetimi semineri gerçekleştirildi14 Haziran 2025
- Moleküler Biyoloji ve Genetik öğrencileri mezuniyet tez sunumlarını başarıyla sundu14 Haziran 2025
- ÜNİDES projesi kabul edilen kulüpler Prof. Dr. Nevzat Tarhan ile bir araya geldi13 Haziran 2025
- Beslenme ve Diyetetik öğrencilerinden beyaz önlük coşkusu13 Haziran 2025
- Üsküdar Üniversitesi EUCHEMBIOJ 2025’e hazırlanıyor…13 Haziran 2025
- Baba-çocuk arasındaki bağ, çocuğun benliğini etkiliyor13 Haziran 2025
- İSG’de Değişim ve Dönüşüm, kapsamlı bir programla ele alındı13 Haziran 2025
- Prof. Dr. Nevzat Tarhan: "Sınav kaygısı nükleer enerji gibidir”13 Haziran 2025
- Oyunlaştırma, bağımlılık davranışlarını anlamada önemli bir anahtar!13 Haziran 2025
- 2’nci Nörodejeneratif Hastalıklar zirvesi düzenlendi13 Haziran 2025