Beyaz dolgular eski gülüşü geri getiriyor…
Günümüzde estetik diş hekimliğinde beyaz dolguların önemli olduğunu belirten uzmanlar, kompozit dolguların, gülüş tasarımının temel adımlarından biri olarak öne çıktığını söylüyor.
Arka dişlerde büyük madde kayıplarında büyük dolguların tercih edildiğini kaydeden Restoratif Diş Tedavisi Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, “Küçük ya da orta boy çürüklerde kompozit dolgu alternatifi hâlâ mevcut.” dedi. Ön dişlerde doku kaybı, renklenme veya kırık gibi durumlarda ise lamina uygulamaları devreye girdiğini ifade eden Mimir, laminaların hem kompozit hem de porselen malzemeden yapılabildiğini aktardı.
Üsküdar Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Restoratif Diş Tedavisi Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, estetik diş dolguları ve lamina uygulamalarının çeşitleri, kullanım alanları ve avantajları hakkında bilgi verdi.
Beyaz dolgular estetik bir gülüş sağlıyor…
Estetik dolgular, yani günümüzde bilinen beyaz dolguların, gülüş tasarımının en önemli ilk adımlarından biri olduğunu aktaran Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, “Geçmiş zamanlarda siyah dolgular, yani amalgam dolgular kullanılırdı. Çürük dişleri temizledikten sonra açığa çıkan aşırı madde kaybı olan dişleri tekrar restore edebilmek için bu dolgular tercih edilirdi.” dedi.
Günümüzde ise kompozit adı verilen beyaz dolgular sayesinde hem arka hem de ön bölgedeki dişlerin estetik yaklaşımlarla tamamlanarak gülüşümüzün eski düzenine kavuşturulabildiğini ifade eden Mimir, “Arka bölgedeki bir dişte çok büyük bir madde kaybı varsa ve doku kaybı fazlaysa, bu durumda estetik olarak inlay, onlay veya overlay dediğimiz; kompozit ya da porselen materyallerden yapılabilen büyük dolguları tercih ediyoruz. Fakat küçük ya da orta boy çürüklerde kompozit dolgu alternatifi hâlâ mevcut.” şeklinde konuştu.
Dişlerde doku kaybı, renklenme veya kırık varsa lamina tercih ediliyor…
Ön bölgelerde ise artık gri dolguların tercih edilmediğini dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, “Estetik olarak kompozit dolgularla gülüşümüzü tamamlayabiliyoruz. Ön bölge dolgularında eğer doku kaybı fazlaysa ve dişin ön yüzünde şiddetli madde kayıpları, renklenmeler veya kırıklar varsa, bu sefer lamina uygulamaları dediğimiz tedavi yaklaşımını tercih edebiliyoruz.” dedi.
Laminaların hem kompozit materyallerden hem de porselen materyallerden yapılabildiğini vurgulayan Mimir, şunları söyledi:
“Kompozit lamina, halk arasında ‘bonding’ olarak bilinen lamina uygulamasının kompozit versiyonudur. Diş yüzeyinden minimal düzeyde, hatta bazen hiç aşındırma yapmadan, dolgu malzemesi ekleyerek ve ardından küçük düzeltmeler yaparak diş yüzeyindeki eksiklikleri kapatabiliyoruz. Eğer dişler arasında boşluklar varsa, bu boşluklar da aynı şekilde kompozit dolgu uygulamalarıyla kapatılarak gülüş daha estetik hale getirilebiliyor.”
Kompozit tek seansta, porselen daha uzun sürede uygulanır…
Yaprak lamina, yani porselen laminalarda ise dişlerin üzerinde yine minimal düzeyde aşındırma yapıldığını kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Özge Mimir, sözlerini şöyle tamamladı:
“Ancak bu sefer laboratuvarda, diş yüzeyine özel olarak hazırlanan porselenler kullanılır. Laboratuvardan gelen porselen ile diş yüzeyi restore edilir. İki yöntem arasındaki en önemli fark, kompozit uygulamaların tek seansta yapılabilmesi, porselen uygulamalarda ise ölçü alma ve laboratuvar işlemleri nedeniyle sürecin biraz daha uzun sürmesidir.
- En son haberler
- Sosyal Medya dolandırıcıları Nevzat Tarhan’ın fotoğraflarıyla reklam yapıyor13 Ağustos 2025
- Prof. Dr. Nazife Güngör’ün eseri Karabağ Üniversitesi kütüphanesine kazandırıldı13 Ağustos 2025
- Beyaz dolgular eski gülüşü geri getiriyor…13 Ağustos 2025
- Hala kararsızsanız ‘Kariyer testi’ ile geleceğinize yön verin!13 Ağustos 2025
- Sarı tişörtlüler geleneksel motivasyon yemeğinde buluştu12 Ağustos 2025
- Tercihleri yaparken yapay zekâya değil, kolektif zekâya güvenin uyarısı!12 Ağustos 2025
- Ergenlikte başlayan sorunlar ileri yaşlarda devam ediyorsa dikkat!11 Ağustos 2025
- Deprem sonrası beyin 'sürekli tehlike' modunda kalabilir!11 Ağustos 2025
- Prof. Dr. Tayfun Uzbay’dan 'Bilimde Sahte Yayınlar' uyarısı!11 Ağustos 2025
- Prof. Dr. Deniz Ülke Kaynak: “Yapay zekâdan korkmayın, geri kalmaktan korkun!”09 Ağustos 2025