Otoimmün hastalıklar hayat kalitesini etkiliyor!

Abone ol

google news logo
Giriş28 Mart 2025

Otoimmün hastalıklar, bağışıklık sisteminin sağlıklı hücrelere saldırmasıyla ortaya çıktığını belirten uzmanlar, durumun hayati tehlikeye bile neden olabileceğini söylüyor.

Otoimmün hastalıkların kesin nedeni bilinmediği için kesin bir tedavisi de olmadığını aktaran Dahiliye Uzmanı Prof. Dr. Aytaç Atamer, “Tedavi yöntemi olarak immün sistemi baskılayan ilaçlar kullanılır. Bu şekilde bağışıklık sisteminin sağlıklı hücre veya organlara saldırması önlenebilir.” dedi. Atamer ayrıca, bu durumun enfeksiyonlara karşı direnci azaltabileceğinden ilaçların düzenli doktor kontrolünde kullanılmasının önemine vurgu yaptı.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Dahiliye Uzmanı Prof. Dr. Aytaç Atamer, otoimmün hastalıklarda kullanılan tedavi yöntemleri ve bu yöntemlerin bağışıklık sistemi üzerindeki etkileri hakkında bilgi verdi.

Otoimmün hastalıklar hayati tehlike oluşturabilirler

Sağlıklı bir bağışıklık sisteminin görevinin vücudu hastalıklara ve enfeksiyonlara karşı korumak olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Aytaç Atamer, “Otoimmün hastalıklar bağışıklık sisteminin sağlıklı hücrelere, dokulara ve organlara saldırması sonucu ortaya çıkar. Otoimmün hastalıklar vücudun herhangi bir bölümünü etkileyebilirler ve hayati tehlike oluşturabilirler.” dedi.

Normal bağışıklık sisteminin yalnızca vücuda zararlı olabilecek virüsler, bakteriler veya mantar gibi patojenlere etki ettiğini dile getiren Atamer, “Her vücut hücresi, hücre zarında vücuda ait olarak belirlediği bir moleküler tanıda bulunur. Bağışıklık sistemi yabancı hücre ayrımı yapamadığında vücudun kendi doğal hücrelerine saldırır ve otoimmün hastalık dediğimiz durum ortaya çıkar. Tanımlanan seksenden fazla otoimmün hastalık bulunur.” şeklinde konuştu.

Otoimmün hastalıkların kesin nedeni bilinmediği için kesin tedavisi yok

Tedavi yöntemi olarak immün sistemi baskılayan ilaçlar kullanıldığını aktaran Prof. Dr. Aytaç Atamer, “Bu şekilde bağışıklık sisteminin sağlıklı hücre veya organlara saldırması önlenebilir. Fakat bağışıklık sisteminin baskılanması enfeksiyonlara karşı direnci azalır.” dedi.

Direncin azalmasıyla fırsatçı enfeksiyonların harekete geçebileceğini ifade eden Atamer, “Bu nedenle bu tür hastalıkların tedavisine başlanmadan önce detaylı tetkikler yapılarak vücudun enfeksiyonlara karşı dirençli olup olmadığının kontrol edilmesi gerekir. Eğer yeteri kadar dirençli değilse uygun noktaya gelindikten sonra ilaç kullanımına başlanmalı. Bu ilaçlar hastalığı yok etmezler, hastalığa neden olayları baskılarlar. Bu nedenle tedavileri uzun sürer. Otoimmün hastalıkların kesin nedeni bilinmediği için kesin tedavisi yoktur.” açıklamasını yaptı.

Tedavilerin hastalığı baskıladığı için kişinin yaşam kalitesini arttırarak şikayetlerini azalttığını ve hastanın kendini daha iyi hissetmeye başlayacağını da sözlerine ekleyen Atamer, ilaçların sürekli hekim kontrolünde kullanılması gerektiği konusunda uyardı.

Gen tedavisi otoimmün hastalıklara ümit olabilir!

Otoimmün hastalıkların tedavilerinin bir takım yan etkileri olabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Aytaç Atamer, “Nadir de olsa kanser vakalarında artış, enfeksiyonlara karşı eğilim görülebiliyor. Bu nedenle kesin bir tedavi de olmadığı için alternatif tıp kullanabiliyor.” dedi.

Gelecekte gen tedavisi yöntemlerinde gelişmeler beklendiğine işaret eden Atamer, “Yeni bir tedavi yöntemi olarak gen tedavisinden bahsedebiliriz. İlerleyen yıllarda otoimmün hastalıklara neden olan etken tam olarak bulunursa hastalıkların kesin tedavi yöntemi de bulunabilir.” diyerek sözlerini tamamladı.