Pozitif psikoterapi ile beyin algoritmaları yeniden düzenlenebiliyor

Abone ol

google news logo
Giriş17 Mayıs 2025

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, nörobilim temelli pozitif psikoterapi tekniğinin detaylarını anlattı.

Psikolojik bütünlükteki çatlakların, tıpkı fiziksel ağrılar gibi belirtiler verdiğine dikkat çeken Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bu çatlakların öz şefkatle onarılabileceğini vurguladı. Gardner ölçeğiyle kişinin kendi iç yolculuğuna çıkmasının önemine değinen Tarhan, “Terapi sürecinde beynin algoritmaları yeniden yazılıyor. Bu yöntem gelecekte daha da yaygınlaşacak.” dedi. Pozitif psikoterapi tekniğinin bağımlılık, çift terapileri ve anksiyete gibi birçok alanda etkili olduğunu aktaran Tarhan, hastaların zamanla kendi kendini tedavi edebildiğini ifade etti.

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, nörobilim temelli pozitif psikoterapi tekniği hakkında bilgi verdi.

Psikolojik bütünlük bozulduğunda farklı arayışlar ortaya çıkabiliyor!

Terapi teknikleri içerisinde pozitif psikoloji 2.0’ın kapsadığı ve nörobilim temelli olmasından dolayı birçok psikoterapi ekolünü birleştiren bir yaklaşımı olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Biliyorsunuz, bize gelenler dertli insanlar. İnsanın fiziksel bütünlüğünde çatlak olduğunda ağrı hisseder, bunun için ilaç kullanır veya farklı tedaviler görür. Psikolojik bütünlüğümüzü koruyan bir kafes var, o kafes çatladığı zaman sızıntı oluyor, psikolojik belirtiler ortaya çıkıyor.” dedi.

Bu sızıntıyı kapatmanın çeşitli yolları olduğunu dile getiren Tarhan, “Bazı kişiler bunu, özellikle basit çatlakları kendi kendine halledebiliyor. Bazıları farkında olmadan büyütüyor. Kimisi bunu alkolle kapatıp doldurmaya çalışıyor, kimisi eğlenceye veriyor, dikkat dağıtarak yapıyor. Teknolojinin getirdiği YouTube’daki eğlenceyle birçok derdini unutmaya çalışıyor ama sorun daha da büyüyor, çatlak daha da büyüyor.” şeklinde konuştu.

“Gardner ölçeğini muhakkak hastalarda uygulanmalı”

Pozitif psikoterapinin, bu bakış açısıyla kişinin çatlakları giderirken kendine öz şefkatle bakmasını önemsediğini vurgulayan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Terapi tekniklerinden farkı, alıp da onu tamir etmeye çalışmak, negatifi düzeltmek değil; pozitif savunma mekanizmaları...” dedi.

Gardner ölçeğini hatırlatan Tarhan, “Bu ölçeğin muhakkak hastalarda uygulanması gerekiyor. Kişinin öz şefkat eğitimiyle yapılıyor. Ölçekte, kendini tanıma yolculuğuna çıkmak, kendini keşfetmek, kendi açısından içeriden yaraları düzeltmek var. Bunu yaptığınızda çatlaklar da düzeliyor. Bir terapist olarak bunu öğretmeliyiz hastalara. Bunu öğreten bir teknik bu. Bu kullanıldığında beyin de dinamiğini, algoritmalarını kullanıyor.” açıklamasını yaptı.

Bu tedavi tekniği insan beyindeki algoritmaları düzenliyor

Kişinin geldiği noktada beyninin çocukluktan beri öğrenilen, genetik olarak kodlanan algoritmalara göre tepkiler verdiğini kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Algoritmalara göre yaklaşımlar oluyor. Beynimizdeki algoritmaları terapi teknikleri yeniden yazıyor.” dedi.

Yapay zekâ algoritmaları üzerine yapılan çalışmalar, 2024 yılında Nobel Fizik Ödülü aldığını hatırlatan Tarhan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu ödülü kazananlardan biri kognitif psikolog, diğeri ise bir genetikçiydi. Kognitif psikoloğun çalıştığı alan, kognitif psikolojidir. Bu alan, beyni bir bilgisayar gibi gören psikoloji dalıdır. Genellikle bu kavramı kognitif terapi ile karıştırıyoruz; oysa burada söz konusu olan, kognitif psikolojidir. Bu psikolog, ödülünü yapay sinir ağları üzerine yaptığı çalışmalarla kazandı. Yani, bu tedavi tekniği insan beynindeki algoritmaları düzenliyor. Biz hem bu algoritmaları içeriden düzeltiyoruz hem de kişiye bunları nasıl düzelteceğini öğretiyoruz.

Bu nedenle bununla ilgili yöntemler gelecekte daha da parlayacak. Kullandıkça işe yaradığını görüyorsunuz. Çift terapilerinde, bağımlılıkta, anksiyetede işe yarıyor. Ama çok büyük, derin patolojiler varsa önce nörobiyolojik düzelme olacak, ondan sonra bu yöntemler uygulanabilir.”

“Bu yöntemle hastalar kendini tedavi etmeyi öğreniyor”

Bu yöntemin diğer tedavi tekniklerini reddetmediğinin altını çizen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “CBT’nin yeri ayrı. Hatta bu son bir senede ‘Pozitif CBT’ diye bir yaklaşım getirdim. O da aslında bu yöntemin bir versiyonu gibi.” dedi.

Bu yöntemin uzun süreli takip gerektiren hastaların tedavisinde kolaylık sağladığını kaydeden Tarhan, sözlerini şöyle tamamladı:

“Hastalar çok kolaylıkla tedavi edilebiliyor. Onlara kendi kendini tedavi etmeyi öğretiyoruz. Bu sayede devamlı terapiste muhtaç olmuyorlar. Becerisi gelişmiş kişiler bunu kolaylıkla yapabiliyor. Bazı kişilerde bir seansta bile işe yarayabiliyor. Bir seansta kişiler kendi ihtiyacını çözebiliyor. Tabii bu her zaman bu şekilde ilerleyemeyebiliyor.”