Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Sağlık Sistemimiz Pandemide Başarılı Bir Sınav Verdi”

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Sabah Gazetesi Sağlık Editörü Didem Seymen’in Instagram canlı yayınına konuk oldu. 14 Mart Tıp Bayramı kapsamında düzenlenen programda "Pandemi ve Sağlık Çalışanlarının Psikolojisi" konusunda değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Sağlık sistemimiz pandemide başarılı bir sınav verdi.” Dedi.  

“Sağlık çalışanlarının değeri pandemide daha iyi anlaşıldı”

 Prof. Dr. Nevzat Tarhan, pandemi sürecinde sağlık çalışanlarının durumuna değindi. Tarhan; “Maalesef pandemi sürecinde yaklaşık 400 sağlık çalışanımızı kaybettik. Hala pandemiye inanmayan insanlara bu sağlık çalışanlarımızı örnek gösteriyorum. Onlar işlerinin gereğini yapıyorlar, Türkiye'nin iyiliği için çalışıyorlar. Umarım toplumdaki sağlık çalışanlarıyla ilgili önyargılar da bu süreçte kırılmıştır. Çünkü sağlık çalışanı, bir insanı şifaya kavuşturmak için sebep olandır, yaratanın eli gibidir. Pandeminin başında Ukrayna'da bir sağlık çalışanı bir grup komşusu tarafından istenmemiş fakat orada bulunan diğer insanlar kendisini alkışlarla karşılamışlardır. Tüm dünyada bu konuda bilinç oluştu, bu salgın hepimize çok şey öğretti.” Dedi.

“Sağlıkla ilgili yapılan yatırımların önemi bugün anlaşıldı”

Pandemi sürecinin bir kriz olduğunu aktaran Tarhan, bu konuda yaptıkları çalışmalara değindi. Tarhan; “Üniversitemizde salgının başında epidemiyolojik çalışmayla, 6 bin 300 kişi üzerinde bir anket yaptık. Bu anket pandemiyle ilgili algıları incelediğimiz psikososyal bir çalışma. Çalışmamızda pandemiyle ilgili algıları, kaygıları, korkuları ve psikososyal olgunlaşmayı ölçtük ve kitap haline getirdik. Hayat bir zincir gibidir, krizler o zinciri geren durumlardır. Zincirin en kuvvetli yeri en zayıf halkasıdır, kırılma ve kopmalar buradan gerçekleşir. Pandemi sürecinde de toplumun hangi yönü zayıfsa oradan kopmalar gerçekleşti. Bizim sağlık sistemimiz bu süreçte çok iyi bir sınav verdi. Sağlıkla ilgili zamanında yapılan yatırımların önemi bugün anlaşıldı. Genel sağlık sigortasıyla herkesin sağlık sisteminden faydalanabiliyor olması çok önemli. Sosyal devlet olarak bunu çok güzel sağladık. Bunu en iyi şekilde devam ettirmemiz gerekiyor. Sağlık sistemi bizim açımızdan büyük bir sınav verdi. Elbette başlarda eksiklikler oldu ama hemen aşıldı.” İfadelerini kullandı.

“Pandemi sonrası psikolojik rahatsızlıkların artacağı öngörülüyor”

Prof. Dr. Tarhan pandemide psikolojik sorunların arttığını, buna karşı gelmek için rutinlerin korunması gerektiğine vurgu yaptı. Tarhan; “Her pandeminin psikolojik bir sonucu vardır. Pandemiyi fırsata çevirmemiz gerekiyor. Uçurtmayı uçuran rüzgâr değil, uçurtmanın aldığı pozisyondur. Böyle durumlarda bireysel olarak negatifi düşünürsek, bağışıklık düzeyimiz kötü etkilenir. Kendimiz için en olumlusu ne ise ona odaklanacağız ve günlük rutinimizi devam ettireceğiz. Yağmur yağıyor diye işe gitmemezlik yapmayız, ona göre tedbir alırız. Pandemide de böyle rutinimizi korumaya çalışacağız.” Dedi.

“İnsan doğaya hâkim değil, her şeyi kontrol edemez”

Pandemi sürecinde insanları en çok zorlayan şeyin belirsizlik olduğunu belirten Tarhan; “Sağlık çalışanları ve ailelerinden sosyal mesafeyi koruyan ama psikolojik mesafeyi hiç açmayanlar bu süreci etkilenmeden aşacaklardır. Çoğu aile görüntülü konuşmayla bu süreçte irtibatı kesmedi. Pandemi sonrası hayata gençlerin kolayca uyum sağlayacağını düşünüyorum. Sadece çok kaygılı kişiler bu süreçten olumsuz etkileneceklerdir. İnsanın kontrol etme duygusu kimi zaman onu kötü etkileyebiliyor. İnsan doğaya hâkim değil, her şeyi kontrol edemez. Her şeyi kontrol edemeyeceğimizi kabullenip hayata o şekilde devam etmemiz gerekiyor.” Şeklinde konuştu.

“Pandemi, nankör duyguları fark etmemizi sağladı.”

Pandeminin insanları olgunlaştırdığını da sözlerine ekleyen Tarhan; “Pandemi süreci içimizdeki nankör duyguları fark etmeyi ve sahip olduklarımıza şükretmeyi hatırlattı. Bana göre pandemi bittiğinde insanlarda çok güzel etkiler bırakmış olacak. İnsan travmadan ders alarak çıkabilir. Travmanın düşman gibi görülmemesi, onu nasıl iyiye yönlendirebilirim diye düşünmek gerekiyor. Pandemiyle barışmak değil ama pandemiyle beraber yürümek gerekiyor. Pandemiden öncesine döneceğiz diye düşünmek yerine yeni yaşam biçimiyle devam edeceğiz düşüncesiyle hareket etmek gerekiyor.” İfadelerini kullandı.