Çocuğu araya almak aileyi yıpratıyor!
Anne ve babanın arasındaki ilişki çatışmalarına bazen çocukların dahil edildiğini belirten uzmanlar, aile içindeki dengenin bozulduğunu söylüyor.
Bu durumun ‘üçgenleşme’ olarak adlandırıldığını dile getiren Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Gül Eryılmaz, “Eşler arasındaki ilişki bu sayede kısmen de olsa stabil olurken, çocuğun ruhsal büyüme süreci rotasından sapar.” dedi. Ebeveynlerin kendi aralarındaki sorunları çözememesi durumunda, çocuğun bu stresli ilişki içinde hakem rolü üstlenmesinin iç içe geçmiş bir aile yapısına neden olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Eryılmaz, sağlıklı bir aile yapısının nasıl olması gerektiği hakkında bilgi verdi.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Gül Eryılmaz, anne-baba arasındaki çatışmalarda çocuğun araya girmesinin aile dinamiğine ve çocuğun ruhsal gelişimine etkileri hakkında bilgi verdi.
Çocukların anne ile baba arasına girmesi, ruhsal büyüme sürecini rotasından saptırıyor!
Çocukların hakem rolü üstlendiği ilişkilerin aile dinamiklerini daha sağlıksız bir yapılanmaya sürükleyeceğini kaydeden Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Gül Eryılmaz, “Anne ile babanın arasına giren çocuk üçgenleşmeye neden olur.” dedi.
Üçgenleşmenin ilk defa M. Bowen tarafından tanımlandığını aktaran Prof. Dr. Eryılmaz, “İki kişinin çatışmalı ilişkilerini çözememeleri durumunda ya da aralarında ilişki stresi olduğunda, bu strese katlanmanın tek yolu araya çocuğun girmesiyle mümkün olur. Eşler arasındaki ilişki bu sayede kısmen de olsa stabil olurken, çocuğun ruhsal büyüme süreci rotasından sapar.” şeklinde konuştu.
Üçgenleşmede kalan çocuklar köken aileden ayrılamayabiliyor! 
Çocuğun sistemde kalmasının isteneceğini dile getiren Prof. Dr. Gül Eryılmaz, “Çocuk da buradan çıkma kaygısı içinde olacağından çoğu bu durumdaki ailelerde içe içe geçmişlik ortaya çıkar.” dedi.
İç içe geçmiş ailelerde sınırların olduğundan daha katı olabildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Eryılmaz, şunları söyledi:
“Aileden birinin farklılaşmasına daha az tahammül edilir. Bu da kendi duygularını yönetemeyen bireylerin ortaya çıkmasına neden olabilir. Ayrıca üçgenleşmede kalan bu çocukların gelecekte benzer ilişki tarzlarını seçmelerine ya da başka bir aile kurmalarına rağmen köken aileden ayrılması gereken dozda ayrılamamalarına sık rastlanır.”
Ailede sınırlar ve açık iletişim olmalı! 
Sağlıklı bir aile yapısının nasıl olması gerektiği hakkında bilgi veren Prof. Dr. Gül Eryılmaz, “Ailede ebeveyn alt sistemi, eş alt sistemi ve çocuk alt sistemi gibi bir yapının olması; bu yapının sınırlarının olması, üçgenleşmelerin olmaması, iletişimin açık olması, koalisyonların olmaması, rollerin belirgin olması daha sağlıklı aile yapısı için önemlidir.” diyerek sözlerini tamamladı.
- En son haberler
- Sadakat kendine dürüst olmakla başlıyor!31 Ekim 2025
- Genç tasarımcıdan ilham veren tavsiyeler…31 Ekim 2025
- Uzmanından kışa girmeden enerji tasarrufu uyarısı!31 Ekim 2025
- Çocuğu araya almak aileyi yıpratıyor!31 Ekim 2025
- Tırnak bakımı sadece estetik değil, sağlık işi!31 Ekim 2025
- Uzmanı Gebze’deki bina çökmesini değerlendirdi!30 Ekim 2025
- Gençler dış dünyadan eve sığınıyor!30 Ekim 2025
- Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “İnsan en zor ve en kaba şeyi bile en nazik şekilde ifade etmeyi öğrenebilir”30 Ekim 2025
- İletişim Fakültesi mezunları Üsküdar’da bir araya geldi30 Ekim 2025
- Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Çocuğa 10 yaşına kadar bütçe yönetimi öğretilmeli!”30 Ekim 2025
