Çocuklarda Bilinçsiz antibiyotik kullanımı diş sağlığını tehdit ediyor!
Gereksiz antibiyotik kullanımının, ağız ve diş sağlığını da olumsuz etkilediğini belirten uzmanlar, oluşabilecek antibiyotik direnci nedeniyle ağız enfeksiyonlarının tedavisinin zorlaşabildiğini söylüyor.
Özellikle çocukluk döneminde kullanılan antibiyotiklerin, diş minesinde kalıcı hasarlar bırakabildiğini ve çürük riskini artırabildiğini dile getiren Çocuk Diş Hekimliği Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Buse Yılmaz Şen, “Antibiyotiklerin gereksiz kullanımı şeker maruziyetinin artmasına sebep olur, ağız pH’ını düşürerek diş çürüğü oluşma riskini arttırır.” dedi.
8 yaş altındaki çocuklarda tetrasiklin grubu antibiyotiklerden kaçınılması gerektiğini aktaran Dr. Öğr. Üyesi Buse Yılmaz Şen, antibiyotiklerin yalnızca hekim önerisiyle kullanılması, sağlıklı bir ağız için düzenli diş hekimi kontrollerinin ihmal edilmemesi gerektiğini hatırlattı.
Üsküdar Diş Hastanesi Çocuk Diş Hekimliği Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Buse Yılmaz Şen, gereksiz veya bilinçsiz antibiyotik kullanımının ağız ve diş sağlığına etkilerini değerlendirdi.
Bağışıklık sistemi antibiyotiklere bağımlı hale geldiğinde enfeksiyonlarla savaşamaz!
Gereksiz antibiyotik kullanımının antibiyotik direnci, etkisiz tedavi sonuçları, diş renklenmeleri, bağışıklık sistemi mekanizmasında bozulma gibi durumlara neden olabileceğini hatırlatan Dr. Öğr. Üyesi Buse Yılmaz Şen, “Gereksiz antibiyotik kullanımı, bakterilerin ilaca karşı direnç kazanmasına yol açabilir. Bu durum, diş apseleri, periodontitis gibi ağız enfeksiyonlarının tedavisini zorlaştırır. Diş hekimlerinin enfeksiyonları kontrol altına almak için kullandığı antibiyotikleri zamanla etkisiz hale getirebilir ve alternatif tedaviler gerektirebilir.” dedi.
Çocukluk döneminde tetrasiklin ve türevlerinin kullanımının, dişlerde kahverengi-gri renklenmelere neden olabileceğine dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Buse Yılmaz Şen, “Tetrasiklin renklenmesi diş beyazlatma veya porselen kaplama gibi estetik tedaviler gerektirebilir. Antibiyotiklerin aşırı kullanımı, bağışıklık sisteminin doğal savunma mekanizmalarını zayıflatabilir. Gingivitis ve periodontitis gibi diş eti hastalıklarının ilerlemesine neden olabilir. Antibiyotiklere bağımlı hale gelen bağışıklık sistemi, periodontal enfeksiyonlarla savaşmada daha az etkili olabilir.” şeklinde konuştu.
Çocuklarda kullanılan antibiyotiklerdeki şeker, şeker maruziyetini artırabiliyor!
Antibiyotiklerin ağız florasının bozulmasına sebep olabileceğine vurgu yapan Dr. Öğr. Üyesi Buse Yılmaz Şen, “Bu durum; yararlı bakterilerin azalması, ağız kuruluğu ve diş çürükleri gibi problemler doğurabilir.” dedi.
Çocuk hastalarda kullanılan antibiyotiklerin tadını iyileştirmek için yüksek oranda şeker içerdiğini de aktaran Dr. Öğr. Üyesi Buse Yılmaz Şen, şöyle devam etti:
“Antibiyotiklerin gereksiz kullanımı şeker maruziyetinin artmasına sebep olur, ağız pH’ını düşürerek diş çürüğü oluşma riskini arttırır. Ağız ve bağırsak florası birbiriyle bağlantılıdır. Antibiyotiklerin bağırsak florasını bozması, B12 vitamini eksikliği gibi ağız sağlığını da etkileyen sorunlara yol açabilir.
Antibiyotiklerin neden olduğu sindirim problemleri ağız kokusuna sebep olabilir. Antibiyotikler ayrıca, ağızdaki doğal bakteri dengesini bozarak Candida albicans gibi mantarların aşırı çoğalmasına ve dil, damak ve yanak içlerinde beyaz plaklar şeklinde görülen pamukçuk denilen mantar enfeksiyonlarına neden olabilir.”
Çocuklukta antibiyotik kullanımı ilerleyen yaşlarda diş problemlerine yol açabilir!
Çocukluk döneminde kullanılan antibiyotiklerin diş gelişimi üzerindeki etkilerine de değinen Dr. Öğr. Üyesi Buse Yılmaz Şen, “Tetrasiklin grubu antibiyotiklerin 8 yaş altındaki çocuklarda kullanımı önerilmez. Bu ilaçlar, dişlerin kalsifikasyon aşamasında mineye bağlanarak kalıcı renklenmelere ve mine defektlerine yol açabilir. Bu durum, dişin iç yapısında kalıcı renk değişimlerine yol açar. Bu nedenle, pediatrik diş hekimliğinde tetrasiklinlerden kaçınılması ve alternatif antibiyotiklerin tercih edilmesi önerilir.” dedi.
Çocuklarda sık reçete edilen amoksisilin grubu antibiyotiklerin 0-6 yaş arası erken yaşta uzun süreli kullanımının mine hipoplazisi (mine dokusunun zayıf ve düzensiz gelişimi) ile ilişkili olabileceğini dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Buse Yılmaz Şen, “Mine hipoplazisi olan dişlerde çatlaklar, pürüzlü yüzeyler ve çürüğe yatkınlık artar. Çocukluk döneminde antibiyotik kullanımına dikkat edilmemesi, ilerleyen yaşlarda estetik ve fonksiyonel diş problemlerine yol açabilir. Bu nedenle bilinçli kullanım büyük önem taşır. Uzun süreli antibiyotik kullanımı, dişlerin sürme sürecini (dişlerin çıkmasını) geciktirebilir. Antibiyotiklerin bağırsak florasını bozarak kalsiyum ve D vitamini emilimini azaltabileceği düşünülmektedir. Bu da dişlerin daha geç ve zayıf çıkmasına neden olabilir.” açıklamasını yaptı.
“Antibiyotikler yalnızca hekim önerisiyle ve gerektiğinde kullanılmalı”
Gerçekten gerekli olduğu durumlarda antibiyotik kullanılması gerektiğinin altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Buse Yılmaz Şen, “Antibiyotik reçete etmesi için hekime ısrarcı olunmamalı ve hekiminize güvenmelisiniz.” dedi.
8 yaş altındaki çocuklarda tetrasiklin grubu antibiyotiklerden kaçınılması gerektiğini de yineleyen Dr. Öğr. Üyesi Buse Yılmaz Şen, sözlerini şöyle tamamladı:
“Uzun süreli antibiyotik kullanımı durumunda hekiminize danışarak kalsiyum ve D vitamini desteği sağlanabilir. Antibiyotik kullanımı sırasında özellikle çocuklarda şekerli gıdalar sınırlanmalı ve ağız hijyeni artırılmalı. Antibiyotikler yalnızca hekim önerisiyle ve gerektiğinde kullanılmalı. Enfeksiyonların önlenmesi için iyi ağız hijyeni ve düzenli diş hekimi kontrolleriyle erken müdahale sağlanmalı.”
- En son haberler
- Çocuklarda Bilinçsiz antibiyotik kullanımı diş sağlığını tehdit ediyor!11 Şubat 2025
- “10’uncu Meşkure Sargut Hatırasına” Programı Üsküdar Üniversitesinde gerçekleştirildi11 Şubat 2025
- Üsküdar Üniversitesi ve Uluslararası Balkan Üniversitesi arasında iş birliği protokolü imzalandı11 Şubat 2025
- Prof. Dr. Mevlüt Sait Keleş sahte içkiden ölümleri değerlendirdi...11 Şubat 2025
- Görünüyorsan o halde varsın!11 Şubat 2025
- Vücudunuzun alarm butonu normalden farklı çalışıyor olabilir!10 Şubat 2025
- Epilepsi ile güvenli ve sağlıklı bir hayat mümkün!10 Şubat 2025
- Grup Tamamlayıcı Sağlık Sigortası Hizmeti Alımı İhale İlanı 10.02.202510 Şubat 2025
- Uzmanından metroda intiharlara karşı Singapur modeli önerisi!10 Şubat 2025
- Doğal süt ve yoğurt nasıl anlaşılır?08 Şubat 2025