Depremler sadece binaları değil, ruhları da sarsıyor!
Dün İstanbul’da meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki deprem, sadece fiziksel değil, psikolojik etkileriyle de toplumda izler bıraktı. Uzmanlar, deprem gibi ani ve yıkıcı felaketlerin, doğrudan ya da dolaylı şekilde maruz kalan bireylerde ciddi travmatik etkiler yaratabileceğine dikkat çekiyor.
Bu süreçte bireylerin sağlıklı başa çıkma stratejileri geliştirmesinin önemine dikkat çeken Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, “Duyguları bastırmak yerine kabul edip ifade etmek, duygusal iyileşmenin temelini oluşturuyor. Günlük rutinlere bağlı kalmak, güvenlik ve kontrol hissini artırırken, fiziksel aktiviteler ve sosyal etkileşimler stresin azaltılmasına katkı sağlıyor.” dedi.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Etiler Tıp Merkezi Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, depreme maruz kalma ve psikolojik iyi oluş konusunu ele aldı.
Deprem, Travma Sonrası Stres Bozukluğu gibi ciddi psikolojik rahatsızlıklara neden olabiliyor
Depremin maruz kalan kişilerde Travma Sonrası Stres Bozukluğu gibi ciddi psikolojik rahatsızlıklara neden olabileceğini ifade eden Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, “Bu kişiler kabuslar, geri dönüşler (flashback), yoğun kaygı, aşırı uyarılma ve kaçınma gibi birtakım belirtiler yaşayabilir. Uzaktan tanık olanlarda ise kaygı, güvensizlik, geleceğe dair belirsizlik hissi gelişebilir. Toplum genelinde yaygın bir güvensizlik ve belirsizlik hali oluşarak toplumsal düzeyde kolektif travma meydana gelebilir. Toplumun genelinde kısa veya uzun süreli bir stres hali ve çaresizlik duygusu yaygınlaşabilir.” dedi.
Anksiyete ve depresyon belirtileri yaşanabilir
Travmaya maruz kalan veya uzaktan tanık olan bireylerde anksiyete ve depresyon belirtilerinin yaşanabileceğini ifade eden Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, “Özellikle travmatik içeriklere maruz kalma, anksiyete seviyelerinin artmasına neden olabilir. Bireyler bu dönemde bir stres hali ve duygusal zorluklarla karşılaşabilirler, bu da gerekli olduğu koşulda psikolojik desteğe olan ihtiyacı artırır.” ifadesinde bulundu.
Duyguları bastırmak yerine kabul edip ifade etmek önemli
Bu süreçte bireylerin sağlıklı başa çıkma stratejileri geliştirmesinin önemine dikkat çeken Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, “Duyguları bastırmak yerine kabul edip ifade etmek, duygusal iyileşmenin temelini oluşturuyor. Günlük rutinlere bağlı kalmak, güvenlik ve kontrol hissini artırırken, fiziksel aktiviteler ve sosyal etkileşimler stresin azaltılmasına katkı sağlıyor. Travmatik içeriklerden uzak durmak ve medya kullanımını sınırlamak, zihinsel yorgunluğu önlemede etkili stratejiler arasında yer alıyor. Eğer duygularla başa çıkmakta güçlük yaşanıyorsa, profesyonel yardım almakta da fayda var.” diye konuştu.
Normalleşme geleceğe odaklanmayı sağlıyor
Normalleşmenin hem bireylerin hem de toplumun yaşananları geride bırakarak geleceğe odaklanmalarını sağlayacağını da kaydeden Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, “Uzun vadede ise, psikolojik dayanıklılığın artırılması, gelecekteki olası travmalara karşı bireylerin ve toplumların daha dirençli hale gelmesini sağlar.” şeklinde sözlerini tamamladı.
- En son haberler
- Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “‘Stres yapma’ demek strese davet etmektir”16 Mayıs 2025
- 10 yıllık eşe evlilik teklifi sürprizi!16 Mayıs 2025
- “Asistan Gözlük Projesi” faydalı model tescili aldı!16 Mayıs 2025
- Potansiyelin açığa çıkması için odaklanma şart!16 Mayıs 2025
- “Kardeşim Ol” projesiyle deprem bölgesindeki öğrencilere destek amaçlanıyor16 Mayıs 2025
- Göz sağlığı taramasının ikinci ayağı NP Sağlık yerleşkesinde gerçekleşti16 Mayıs 2025
- İFİG Sempozyumu Azerbaycan medyasında16 Mayıs 2025
- Tarhan: “Değerler Eğitimi” nin yönetimi ‘Pozitif Psikoloji’ dir…16 Mayıs 2025
- Uzayın, astronotların bağışıklık sistemi üzerine etkisi belirlendi!16 Mayıs 2025
- Kabızlığa karşı en etkili silah: Su, lif ve hareket!16 Mayıs 2025