Doğru tedavi ve destek bağımlılığı kontrol altına alabilir!

Abone ol

google news logo
Giriş08 Ekim 2025

Bağımlılığın kronik bir beyin hastalığı olduğunu belirten uzmanlar, bağımlılığın yalnızca bireyi değil, ailesini ve toplumu da etkilediğini söylüyor.

Geçmişte irade zafiyeti olarak görülen bağımlılığın, artık bilim tarafından beyin temelli bir hastalık olarak kabul edildiğini dile getiren Psikiyatri Uzmanı Dr. Bahruz Shukurov, “Araştırmalar bağımlılığın bir beyin hastalığı olduğunu ve belirli bir madde ile etkileşim hâlinde herkesin bağımlı olabileceğini gösteriyor.” dedi.

Bağımlı olunan madde veya davranışın, kişinin beyni için hava ve su kadar gereksinim haline geldiğini ifade eden Dr. Shukurov, tedavi sürecinde uyaran kontrolü, ilaç tedavisi, psikoterapi ve biyolojik yöntemlerin bir arada uygulanması gerektiğini vurguladı. Dr. Shukurov ayrıca başarının, tedavi ekibi, hasta ve aile iş birliği ile sağlandığını, doğru tedavi ve destekle bağımlılığın kontrol altına alınabileceğini kaydetti.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Bahruz Shukurov, bağımlılık hakkında bilinmesi gerekenler hakkında açıklamalarda bulundu.

Bağımlı olunan madde veya davranış, kişinin beyni için hava ve su kadar gereksinim haline geliyor!

Bağımlılığın kişinin bedensel, ruhsal, ailesel, toplumsal sorunlar yaşamasına rağmen belli bir maddeyi kullanmaya veya kumar oynama, oyun oynama gibi belli bir davranışı yapmaya devam etmesini tanımlayan bir terim olduğunu hatırlatan Dr. Bahruz Shukurov, “Bağımlı olunan maddenin kullanılması veya bağımlı olunan davranışın yerine getirilmesi, giderek kişinin hayatında temel güdü biçimine, motivasyon biçimine dönüşür. Haz veya doyum sağlanır.” dedi.

Dr. Shukurov, son noktada bağımlı olunan madde veya davranışın, kişinin beyni için hava ve su kadar gereksinim haline geldiğini aktardı.

Bağımlılık bir beyin hastalığı ve herkes bağımlı olabilir!

Bağımlı hastalar ve yakınları arasında, ayrıca toplum bilincinde bağımlılığın bir irade zafiyeti olduğu kanısının hâkim olduğunu dile getiren Dr. Bahruz Shukurov , “1950’li yıllarda bağımlılık, ‘toksikomani’ başlığı altında inceleniyordu. Bağımlı hastalara da toksikoman deniliyordu.” dedi.

Toksikomanların iradelerinin zayıf insanlar olduğu, ağır kişilik bozukluklarına sahip oldukları, sıklıkla psikopatlar arasından çıktığı ve tüm bu nedenlerden dolayı kullandıkları maddelerin tiryakisi haline geldiklerinin düşünüldüğünü kaydeden Dr. Shukurov, “Bilim artık bu görüşü aşmış durumda. Bağımlılığın bir beyin hastalığı olduğu ve belirli bir madde ile etkileşim hâlinde herkesin bağımlı olabileceği gösterilmiştir. Bağımlılık yapıcı maddeler beyni ödül, motivasyon, karar verme ile ilgili alanlarında bozulmalara neden olur.” açıklamasını yaptı.

Bağımlı hasta aile üyelerini de maddi ve manevi olarak etkiliyor! 

Bağımlılığın kronik bir hastalık olmasının yanı sıra bir aile hastalığı olduğunu da vurgulayan Dr. Bahruz Shukurov , “Bağımlı hasta sadece kendisi etkilenmekle kalmaz diğer aile üyelerini de maddi ve manevi olarak etkiler.” dedi.

Dr. Shukurov, tüm sorumluluğu üzerine almanın, bağımlılığın bir hastalık ve tedavi edilmesi gereken bir durum değil de geçici bir durum olduğuna inanmanın, yardım almayı ertelemenin bağımlılığın daha da karmaşık ve daha da içinden çıkılamaz bir hâle gelmesine neden olabileceğine dikkat çekti.

Bağımlılık uygun tedavi ve destekle kontrol altına alınabilir!

Bağımlılığın şeker hastalığı gibi kronik bir hastalık olduğunu yineleyen Dr. Bahruz Shukurov, “Bir şeker hastasının şekeri, uygun diyet önerileriyle, uygun hayat tarzıyla ve ilaç tedavisiyle düzenlenebiliyor, kontrol altına alınabiliyor.” dedi.

Aynı şekilde bağımlıkta da uyaran kontrolü, uygun ilaç tedavisi ve ilaç dışı biyolojik tedavi yöntemleri ve psikoterapiyle hastanın bağımlılığının da kontrol altına alınabileceğini aktaran Dr. Shukurov, “Tedavinin hem bağımlılığı dikkate alarak hem de kişinin bireysel özelliklerini dikkate alarak düzenlenmesi gerekir. En fazla başarı, tedavi ekibi, aile ve hasta işbirliği içerisinde süreci götürdüklerinde elde edilir.” diyerek sözlerini tamamladı.