Doktorlar en çok tükenmişlik sendromu yaşıyor!
Türkiyede zor şartlarda çalışan tıp doktorlarının, mesleklerini yaparken bazı yetersizliklerden ötürü istediği hizmeti veremediği için kendilerini çaresiz hissettiklerini kaydeden, Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Psikiyatri Uzmanı, Prof. Dr. Hüsnü Erkmen, doktorların en çok tükenmişlik sendromu yaşadıklarını söyledi.
Özellikle devlet hastanelerinde çalışan doktorların, yetersiz şartlarda uzun mesailer harcayarak, zor şartlarda fazla hastaya baktıkları için sıkıntılar yaşadıklarını kaydeden Prof.Dr. Erkmen, bundan dolayı hekimlerin kendilerini iyi hissetmediklerini söyledi. Doktorların da psikolojik sorunlar yaşayabildiğine dikkat çeken Erkmen şunları söyledi:
Doktorlarımız ve Tıp sektörü çalışanları şartları yetersiz, eksik teçhizatlarla mesleklerini icra etmeye çalışıyorlar çoğu zaman. Bu durum onlarda, istediği hizmeti verememesi nedeniyle psikolojik sorunlara neden olabiliyor. Özellikle devlete ait hastanelerde hekimlerimiz bu zorlukları daha fazla yaşayabiliyor. Çünkü imkânları kısıtlı, teçhizatı yeterli olmuyor bir çoğunun. Tedavi ve hizmette yetersizlik olunca hekim kendisini iyi hissedemiyor. Vicdanen mesleğini yerine getirememenin sıkıntısını yaşayabiliyor. Belki tümü böyle değil, durumu kabullenenler de var ama genelde doktorlar, tedavi için şartlar oluşmayınca bu psikolojik sıkıntıları yaşıyor.
Çaresizlik tükenmişlik sendromunu yaşatıyor!
Her gün onlarca hasta ile karşılaşan, acı çeken hastaların da doktorların psikolojisini etkileyebildiğini kaydeden Prof. Dr. Erkmen, bu durumun ilk zamanlar doktorda olumsuz etkiler yaptığını ancak zamanla bu duruma alışıldığını söyledi. Prof. Erkmen şöyle konuştu:
İlk başlarda sürekli hasta görmek çok olumsuz etki yapıyor hekime, o an hekim herkesi hasta zannedebiliyor. Ancak zamanla bu düşüncelerden hekim sıyrılıyor. İşinin gereği olduğunu düşünerek buna alışıyor. Hekim kimi zaman kendisini çaresiz, tükenmiş hissedebiliyor. Tükenmişlik hekimler arasında çok yaygın. Bunu kanıtlayan eskiden de yapılmış olan çok çalışma var. Tükenmişlik sendromu hekimler ve tıp mensuplarının sık yaşadığı bir şey. Bu yüzden hekimler kendinden verici kişiler olabilmeli. Karşı tarafı anlayıp, umut verici olabilmeli. Empati kurabilmeyi başarabilmeli. Böyle olmayanlar sıkıntı yaşayabilirler. Olumsuz ruh sağlığı kesinlikle hekimin verimliliğini etkiliyor. Gergin, huzursuz kişiler tedavi olmalı. Doktorlarımız da bu konuda gerekiyorsa tükenmişlik sendromunu yenmek için meslektaşlarından psikolojik destek almalı.
Doktora Şiddet de ruh sağlığını etkiliyor
Son yıllarda sıkça gündeme gelen, doktor ve tıp çalışanlarına hastaların ya da hasta yakınlarının yaptığı şiddet olaylarının da doktorlarının ruh sağlığını olumsuz etkilediğini belirten Prof. Dr. Hüsnü Erkmen, Hekime yönelik şiddet pek çok ülkede olduğu gibi ülkemizde de maalesef var. Bunun önüne geçecek yasal önlemlerin alınması gerekiyor. Bu olayların basit bir kavgadan çok daha farklı değerlendirilmeli. Bizim ülkemizde şiddet kültürü var. İnsanlar çözümü çoğu zaman kavgada arayabiliyorlar. Hastaların hekimlerle dövüşü de normal karşılanıyor haliyle. Gerçek olan bir şey var ki bu tür olaylar hekimi ve ailesini çok yaralıyor, ruh sağlığını olumsuz etkiliyor. Bu gibi olayların sık yaşandığı hastanelerde hekimler çalışmak istemiyor. Hekimlerin bu şartlar da bazen mesleğini icra etmediğini de gözlemliyoruz. Müteahhitlik yapanlar, ailesinin işini yürütenler olabiliyor. Bu bir tercih meselesi ancak yaşanan olumsuzluklar da hekimleri bu yola sürüklüyor.
- En son haberler
- Başarının sırrı "Yapay zekâ ile akıllı çalışmak"!28 Haziran 2025
- Engelli bireylerin bağımsız bir yaşam sürmeleri için rehabilitasyon şart!27 Haziran 2025
- Panikatak yok ama sürekli kaygı ve endişe var!26 Haziran 2025
- Kanıta dayalı ergoterapi uygulamaları etkinliğinin 8’incisi düzenlendi26 Haziran 2025
- Haydi Tut Elimi Derneği 2025 Olağan Genel Kurul toplantısı gerçekleştirildi26 Haziran 2025
- Ebelik bölümünde yemin töreni coşkusu26 Haziran 2025
- Tarih öğrencileri akademik ve bilimsel sunum pratiği ile mezun oluyor26 Haziran 2025
- Çocuğunuz çevresel uyaranlara yeteri kadar maruz kalıyor mu?26 Haziran 2025
- Ergenlerde ekran süresi 9 saati buluyor!26 Haziran 2025
- Engel tanımayan icat "Yol Arkadaşım"25 Haziran 2025