Suriye krizi bir medeniyet krizidir
Üsküdar Üniversitesi’nde düzenlenen “Bir Dünya Bir İnsan” söyleşisinde Türkiye’de yaşayan Suriyeliler konusunda yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri tartışıldı.
Üsküdar Üniversitesi Öğrenci Konseyi ve Uluslararası Mülteci Hakları Derneği işbirliğinde düzenlenen “Bir İnsan Bir Dünya” söyleşisinde “Türkiye’deki Suriyeliler” konusu masaya yatırıldı.
Üsküdar Üniversitesi Nermin Tarhan Konferans Salonu’nda düzenlenen söyleşiye Ak Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, Uluslararası Mülteci Hakları Derneği Başkan Yardımcısı avukat Muaz Yanılmaz ve gazeteci Samet Doğan konuşmacı olarak katıldı.
Kadim kültürümüz ve inanç sistemimiz sahip çıkıyor
Söyleşide Türkiye’deki Suriyeliler konusunda toplumun algısı, yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri tartışıldı. Açılış konuşmasını yapan Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, asırlardır aramızda akrabalık ve kan bağı bulunan Suriye halkına toplum olarak kucak açtığımızı ifade ederek “Bu insanlarla beraber yaşamamız bütün dünyayı şaşırtıyor. Bunu bizim kadim kültürümüz yapıyor, inanç sistemimiz, dinimizin ensar anlayışı bunu yapıyor.
Bu neden bizi Suriyeli kardeşlerimize sahip çıkmaya itiyor. Toplum olarak bu konuda güzel şeyler yapıyoruz yapmaya devam edelim ve bu insanları artık misafir gibi değil, toplumumuza entegre olacak bir grup olarak da görmemizde fayda var” diye konuştu.
Suriye krizi bir medeniyet krizidir
Ak Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, Suriye krizinin aslında bir medeniyet krizi olduğunu belirterek “Suriyeli sığınmacılar Suriyeli mülteciler kavramlarından öte asıl büyük krizi konuşmak durumundayız. Hiç düşündünüz mü? Neden göçler Doğu’dan Batı’ya ya da güneyden kuzeye? Hiç baktınız mı? İrdelediniz mi? Ne göreceksiniz biliyor musunuz? Göreceğiniz şey şu; mağlup bir İslam dünyası galip ama zalim bir Batı dünyası… Mağlup bir İslam âlemi, tiran Batı karşısında üzgünüm ki çare yine tiranların inşa ettiği dünyada yaşam âlemi arayan bir âlem. Mağlup coğrafyanın galibiyetini üretmediğimiz müddetçe mağlup İslam dünyasının mağlup insanın bir büyük galibiyet inşa edeceği aklı ortaya çıkarmadığımız müddetçe daha çok mülteci krizi konuşacağız.” dedi.
Iraklı mülteci ya da Suriyeli sığınmacı söylemlerine de karşı çıkan Külünk, “O coğrafyanın insanları bizim kardeşimiz. Bugün 2,5 milyon Suriyeli kardeşimizi misafir eden bir toplum olarak iftihar edelim” dedi.
Söyleşinin moderatörlüğünü yapan gazeteci Samet Doğan, Suriye’de yaşanan savaşın insanları evlerinden ve yurtlarından kilometrelerce uzaklara gitmek zorunda bıraktığını ve Türkiye’nin de insani bir yaklaşımla bu insanlara kucak açtığını söyledi.
Türkiye açık kapı politikasıyla “misafir” kabul etmiştir
Uluslararası Mülteci Hakları Derneği Başkan Yardımcısı Muaz Yanılmaz ise yaşanan mülteci krizinin dünyayı özgürleştirme iddiasıyla yürütülen politikaların ve özellikle Batı dünyasının son dönemde ortaya koyduğu sınır politikalarının sonucu olduğunu belirtti. Türkiye’nin bir anda 2 milyondan fazla insanla muhatap olduğunu ve bu doğrultuda politikalar geliştirmeye çalıştığını kaydeden Yanılmaz, “açık kapı” politikası yürüten Türkiye’nin herhangi bir ekonomik koşul gözetmeksizin misafir olarak değerlendirdiği Suriye halkına insani ve vicdani düzeyde kucak açtığını söyledi.
Programda Üsküdar Üniversitesi’nde eğitim gören Suriyeli öğrenciler de yaşadıklarını paylaştı.
- En son haberler
- Üsküdar’dan Malatya’ya eğitim desteği…16 Ağustos 2025
- Kira artışları sosyal yapıyı değiştiriyor, paylaşımlı evler zorunluk haline geliyor!16 Ağustos 2025
- Susuzluk hissi olmasa da su için!15 Ağustos 2025
- Türkiye'de 6.5 milyon sahipsiz köpek var!15 Ağustos 2025
- Beyinde başlayan iç savaş: MS14 Ağustos 2025
- Arıların yok oluşu zincirleme bir çöküşe sebep olur!14 Ağustos 2025
- Sosyal Medya dolandırıcıları Nevzat Tarhan’ın fotoğraflarıyla reklam yapıyor13 Ağustos 2025
- Prof. Dr. Nazife Güngör’ün eseri Karabağ Üniversitesi kütüphanesine kazandırıldı13 Ağustos 2025
- Beyaz dolgular eski gülüşü geri getiriyor…13 Ağustos 2025
- Hala kararsızsanız ‘Kariyer testi’ ile geleceğinize yön verin!13 Ağustos 2025