Yoğun stres intihar riskini artırıyor!
Ruh sağlığı farkındalığının özellikle stresli dönemlerde hayati önem taşıdığını belirten uzmanlar, intihar riskinin erken fark edilmesinin önemli olduğunu söylüyor.
Tamamlanmış intiharların yüzde 90’ında psikiyatrik tanı bulunduğunu vurgulayan Psikiyatri Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Erman Şentürk, “Büyük yaşamsal krizler ve akabinde gelen yoğun stres yükü ile gelen intihar düşüncesi nadir değildir.” dedi. Kriz dönemindeki kişilere doğrudan ‘intihar düşüncen var mı?’ sorusunun yöneltilmesi gerektiğine dikkat çeken Şentürk, daha önce intihar girişimi olanlarda ise ilk üç ayın tekrarlama açısından en tehlikeli dönem olduğunu hatırlattı.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Feneryolu Tıp Merkezi Psikiyatri Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Erman Şentürk, zaman zaman gündemi meşgul eden intihar davranışı ile ilgili; intihar riskini artıran etmenler, erken uyarı belirtileri ve alınabilecek koruyucu önlemler hakkında bilgi verdi.
Tüm psikiyatri hastalarında intihar düşüncesi mutlaka sorgulanmalı!
İntihar davranışı ile ilgili en önemli risk grubunun içinde depresyon, bipolar duygudurum bozukluğu, alkol-madde kullanım bozukluğu, şizofreni, borderline kişilik bozukluğu ve antisosyal kişilik bozukluğu olan bireylerin yer aldığını aktaran Dr. Öğr. Üyesi Erman Şentürk, “Tamamlanmış intiharların yüzde 90’ında psikiyatrik bir tanı bulunur.” dedi.
Bu nedenle bütün psikiyatri hastalarında intihar düşüncesinin, ilk değerlendirme ve kontrollerde muhakkak sorgulanması gerektiğine dikkat çeken Şentürk, “Yine çocukluk çağı travmaları özellikle de cinsel ve fiziksel istismar öyküsü intihar için bağımsız bir risk etmeni olup, olasılığı yaklaşık 10 kat kadar artırır. Büyük yaşamsal krizler ve akabinde gelen yoğun stres yükü ile gelen intihar düşüncesi nadir değildir. Yakın dönemde yaşanan ayrılık, boşanma ve ölüm gibi kayıplar, kaza ve hastalık nedenli bedensel yeti kayıpları, kendilik değerinde ya da işten çıkarılma veya iflas gibi toplumsal statüde kayıplar, göç ve taşınma gibi güvenlik duygusunun kaybı, yapılan bir eylemden ya da işitilen bir durumdan ötürü yoğun utanç duygusu kişiyi savunmasız ve çaresiz hale getirebilirken intihar davranışı açısından da risk oluşturabiliyor.” açıklamasını yaptı.
Yoğun bunalmışlık, umutsuzluk ve sosyal geri çekilme intihar öncesi önemli belirtiler!
Dr. Öğr. Üyesi Erman Şentürk, intihar davranışının öncesinde görülebilen belirtilere de değinerek, şunları söyledi:
“Yoğun bunalmışlık, bireysel yetersizlik ve değersizlik hissi, ümitsizlik, umutsuzluk, kendine ilişkin olumsuz yargılar, kişilerarası ilişkilerde içe çekilme, arkadaş ve aile çevresinden uzaklaşma, günlük faaliyetlere ilgi kaybı, kişisel bakım ve görünümü ihmal etme, yeme ve uyku alışkanlıklarında değişme, belirgin kişilik ve davranış değişiklikleri, dikkati toplayamama, karar vermede zorlanma, okul ve iş performansında düşme, yorgunluk ve kronik ağrı gibi fiziksel ve ruhsal yakınmalar intihar öncesinde görülen belirtiler olarak bildirilmiştir.”
Koruyucu faktörler intihar riskini önemli ölçüde azaltıyor
İntihar düşüncesinin varlığının, ne kadar yoğun şekilde olursa olsun, bir girişim ya da tamamlanmış intihar ile sonuçlanacağı anlamına gelmediğini kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Erman Şentürk, şöyle devam etti:
“Kişinin sahip olduğu bireysel ve çevresel kaynaklar, profesyonel yardım oldukça etkili olabilir; bu nedenle koruyucu faktörlerin araştırılması ve bunların desteklenmesi gerekir. Yaşamda bir amaca ve gelecek planlarına sahip olmak, zengin baş etme becerilerine, hobilere, iyi iletişim becerilerine sahip olmak, düzenli olarak spor yapmak ve yardım almaya motive olmak intihar riskini önemli ölçüde azaltan bireysel faktörlerdir. Düzenli bir aile yaşantısı, aile içinde sıkı ve yakın bağların olması, evli ve çocuklu olmak, iyi ve tutarlı sosyal desteklere, yakın arkadaş ilişkilerine sahip olmak ise intihar riskini önemli ölçüde azaltan başlıca çevresel faktörlerdir.”
Krizdeki kişiye intihar düşüncesi sorulmalı!
Dr. Öğr. Üyesi Erman Şentürk, toplumda yer alan ‘intihar edecek kişinin intihardan bahsetmemesi’ algısının yanlış olduğunu ifade ederek, “Kriz dönemlerinde olan bireylere intiharla ilgili düşüncesini sormaktan korkulmamalı. Bu durum kişinin aklında olmayan bir şeyi aklına getirmek olarak değerlendirilmemeli. Kendine zarar verme düşüncesi ve bu düşüncenin niteliği ile ilgili tüm özellikler açık, doğrudan sorular ile araştırılmalı ve intihar davranışı ile ilgili bilinen risk faktörleri sistemli bir biçimde sorgulanmalı.” diye konuştu.
Kriz dönemi yaşayan ya da önemli ruhsal problemi olduğu düşünülen kişilerin psikiyatriste gitmesi yönünde teşvik edilmesinin önemine de vurgu yapan Dr. Öğr. Üyesi Erman Şentürk, şöyle dedi:
“Mevcut psikiyatrik problem ya da yaşamsal bir kriz nedeniyle kendisini çaresiz, kapana kısılmış ve kaybetmiş olarak gören bireyler, ruh sağlığı desteğiyle baş etme gücünü yavaş yavaş kendilerinde bulabilmekte. Bu kişilerdeki psikiyatrik tabloların etkin bir biçimde düzeltilmesi, kişinin yakından izlenmesi ve tedavi uyumunun iyi düzeyde olması oldukça önemli.”
İntihar girişimi sonrası ilk üç ayda tekrar riski çok yüksek!
Daha önce intihar girişiminde bulunmuş kişilerin, yineleyen girişimler açısından büyük risk taşıdığına dikkar çeken Dr. Öğr. Üyesi Erman Şentürk, “İntihar girişimini tekrarlama riski intihar girişiminden sonraki ilk bir yılda ve de özellikle ilk üç ayda çok yüksek. İntihar etmeyi düşünen kişilerle bu durumun gerekçelerini ve sonuçlarını tartışmak durumu zorlaştırır. Bu tür tartışmalarda bulunmadan mutlaka profesyonel yardım alması sağlanmalı.” dedi.
İntihar riski olan ancak o an hemen acil servise ya da hekime götürülemeyecek kişilerin mutlaka gözetim altında tutulması gerektiğini de dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Erman Şentürk, “Delici, kesici ya da patlayıcı aletler kesinlikle uzaklaştırılmalı. İntihar edeceğini söyleyen kişilerin bu paylaşımını sır olarak saklamamak ve hemen yardım arayışına başlamak gerekir. İntihar düşüncesi olan kişiyle sorunu konuşmak ve umut aşılamak gerekli yardım ulaşana kadar yapılabilecek en uygun yaklaşımdır.” diyerek sözlerini tamamladı.
- En son haberler
- Yoğun stres intihar riskini artırıyor!15 Eylül 2025
- Okullar açıldı, virüs alarmı çaldı!15 Eylül 2025
- Beyin, umudunu kaybetmeyene yardım ediyor!15 Eylül 2025
- Kayısı çekirdeği hem şifa hem zehir olabilir!13 Eylül 2025
- Saç Bakımı ve Güzellik Hizmetleri Programı ilk yılında büyük ilgi gördü12 Eylül 2025
- Aşırı ödev ve yüksek beklentiler, çocukta kaygı yaratabilir!12 Eylül 2025
- Üsküdar Üniversitesi’nden akademide bir ilk!12 Eylül 2025
- İnsan ve yapay zekanın ortak geleceği “Hibrit meslekler” olacak!11 Eylül 2025
- Teknoloji kullanımı, genç yaşta boyun fıtığı riskini artırıyor!10 Eylül 2025
- Çocuğa gösterilen aşırı özen, okula uyumu zorlaştırıyor!10 Eylül 2025